Aile ve Çocuk
No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
No Result
View All Result
Aile ve Çocuk
No Result
View All Result

Yeniden ‘Biz’ Olmak!

Milletimizin adıyla özdeşleşmiş, hoşgörü, konukseverlik, adalet ve birbirine bağlılık gibi değerlerimize ne oldu da toplumsal barışımız bozulup birbirimizin kötülüğünü ister hale geldik?

Bu durumdan ailelerin ve eğitim sistemimizin sorumluluğu var mıdır?

Eğitim sistemimiz, yıllarca rekabete dayalı bir öğrenci yerleştirme sistemi uygulamaktadır.

Birbirlerini geçebilmek için ilköğretimden başlayarak sınavlara hazırlanan öğrenciler, kendisinin ne öğrendiğiyle, hangi beceriyi kazandığıyla değil sınavlarda kaçıncı olduğuna odaklanmış durumdadır.

Onlar açısından başarmak için artık sadece iyi olmak yetmiyor, iyilerin içinde de en iyilerden olmak zorundalar.

Hatta başarmaları başkalarının kendilerinden daha fazla hata yapmalarına bağlı olduğundan öğrenciler rakiplerinin hata yapmasını bekliyorlar.

Bu durum, çocuklarımızın bizlere göre, daha çıkarcı, daha bencil, daha bireysel davranmalarına neden oluyor.

“Biz” ruhu kaybolup yerine benlik gelişiyor.

Çocuklarımız kendi iyilikleri için başkalarının kötülüğünü ister hale geliyorlar.

Toplumdaki benliği gelişmiş, “biz” duygusundan yoksun bireyler, başkalarına karşı duyarsızlaşıyor. Komşusu açken tok yatamayan bu millet, şu anda “benim karnım tok olduğu sürece başkası beni ilgilendirmez” diyen bireylerle dolmuş durumda.

Bu nesilde “biz” kavramı sadece anne-baba ve çocuklardan oluşuyor.

Hatta bazen kardeşler bile birbirlerini bu kavram içine koymuyorlar.

Bu nedenle artık “biz”in içinde amcalar, halalar, dayılar, teyzeler, dedeler, nineler yok.

Her türlü imkâna sahip insanlar yaşlanmış anne-babalarıyla birlikte oturmuyor, onlarla ilgilenmiyorlar.

Biz duygusunun kaybolmasının temel nedenlerinden birisi de ortak yaşamın tükenme noktasına gelmesi.

Bir köyde veya şehrin bir mahallesinde oturup mahalle arkadaşları edinen, kendini bir köyün, bir mahallenin, bir şehrin, bir ülkenin parçası olarak gören, aynı tabaktan yemek yiyen, cebindeki parayı arkadaşlarıyla ortak harcayan veya ihtiyacı olanlara veren insanlarımız kentleşmeyle birlikte bu ortamdan mahrum kaldı.

Bunun sonucunda, birer köy nüfusuna sahip olan apartmanlarda kapı komşusunun adını öğrenmeden yaşayan bir toplum haline dönüştük.

Peki bu ortamda çocuklarımızın ‘biz’ duygusuna sahip bireyler olarak yetişmesini sağlamak için neler yapabilirsiniz?

Öncelikle aile içinde biz duygusunu geliştirebilmek için çocuklarımıza paylaşımcı bir yaşantı sunun.

Çocuklarınız aile içinde paylaşmayı öğrensinler.

Bunun için kardeşleriyle ortak oynayabilecekleri oyuncaklar alın.

Bu oyuncaklar yarışmadan çok paylaşmaya dayalı olsun.

Çocuklarınıza ortak kullanacakları bazı eşyalar alın.

Pastalarını bir tabakta ve tek parça verin ki paylaşmayı öğrensinler.

Onlara ancak birlikte yaptıklarında başarabilecekleri çeşitli görevler verin ki bazı işleri yapabilmek için başkalarına ihtiyaç duyulduğunu ve güçlerini birleştirmeyi öğrensinler.

Sık sık aile büyüklerini ve akrabalarınızı ziyarete götürün.

Mümkünse çocukları dedeleriyle, nineleriyle birlikte büyütün.

Akrabalarınızın sorunlarıyla ilgilenin ve çocuklarınıza örnek olun.

Çocuklarınız büyük bir ailenin parçası olduklarını hissederek büyüsünler.

Komşularınızla iyi ilişkiler kurun, çocuklarınızın komşularınızın çocuklarıyla arkadaş olmasını sağlayın.

Onları evinize davet edin.

Çocuklarınız onlarla her şeylerini paylaşmayı öğrensinler.

Çocuklarınızın başkalarıyla zaman geçirmesini sağlayın.

Mahalledeki düğünlere, törenlere, cenazelere çocuğunuzu da götürün.

Bir mahallenin parçası olduklarını hissederek büyüsünler.

Çocuklarımıza birbirimizin iyiliğini ve başarısını istediğimiz sürece hepimizin kazanacağını öğretin.

Aynı koşuda galip gelmek istiyorsa iyi koşması gerektiğini ancak birisi düştüğünde yarışı bırakıp ona yardım edebilmeyi öğretin.

Başka insanlara yardım etmeyi, onlar için üzülmeyi, sevinmeyi, fedakârlık yapmayı öğretin.

Hiç tanımadıkları kimseler için ağlamayı öğretin.

Sevinçleriniz sadece milli maçlarla, üzüntüleriniz depremlerle ve şehit cenazeleriyle sınırlı kalmasın.

Çocuklarınız bir milletin parçası olduklarını hissederek büyüsünler.

Bunları başardığımızda yeniden “BİZ” olabiliriz.

Doğan Ceylan

Maarif Müfettişi

—————–

Diğer paylaşımlarımızı
 Facebook ve Instagram
sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.

 

Kurallar neden vardır? - Sema Deniz 1
SEMA DENİZ

Kurallar neden vardır? – Sema Deniz

Aralık 2, 2017
Çocuğunda omurga eğriliği olan anne babalar dikkat! 3
ÇOCUK SAĞLIĞI

Çocuğunda omurga eğriliği olan anne babalar dikkat!

Haziran 14, 2018
Çocuklar için faydalı sporlar
ÇOCUK SAĞLIĞI

Çocuklar için faydalı sporlar

Mart 5, 2018
6 adımda okumayı sevdirin... Okumayı sevdirmenin yolları!
Çocuk Eğitimi

6 adımda okumayı sevdirin… Okumayı sevdirmenin yolları!

Mayıs 15, 2018
Herkes alıyor ama ne işe yaradığını bilen yok! Meğer sadece oyuncak değilmiş 5
HABERLER

Herkes alıyor ama ne işe yaradığını bilen yok! Meğer sadece oyuncak değilmiş

Mayıs 21, 2019

FAYDALI BAĞLANTILAR:

Kolay çizim fikirleri

Easy Drawing ideas – Cute Drawings

Dibujos Faciles – Como Dibujar

Dessins Faciles – Como Dessiner

No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
ARKADAŞLARINLA PAYLAŞ
  • Facebookta Paylaş
  • Whatsappta Paylaş
  • Facebook Messengerdan Gönder
  • SMS ile Gönder
  • E-Maile Gönder
  • Twitterda Paylaş
  • LinkedIn
  • Telegramda Paylaş
×
×
Hide picture
Maile Gönder