Eren okuldan gelir, oyuncakları ile oynamaya başlar.
Annesi de bu arada yemek hazırlar. Eren oyuna dalmıştır.
Yemek saati olduğunu anne söyler ama Eren ısrarla sofraya gelmez.
Anne hemen sofraya gelmesi gerektiğini aksi takdirde elindeki oyuncakları kaldıracağını söyler.
Eren yine gelmez.
Anne, Eren’in elindeki oyuncağı alır ve kaldırır. Ama Eren o kadar ağlar ki anne yeniden oyuncağı verir.
Çocuk oyuncak ile masaya gelir ama yemeğini annesi yedirir.
Ben bu aile tutumuna “Yanardöner aile” diyorum.
Aile içindeki bireylerinin fikirleri çok hızlı değişir. Şimdi ak dediklerine birkaç dakika sonra kara diyebilirler ya da bugün kızdıklarına yarın hoşgörü gösterebilirler.
Çocuk küfür ettiğinde bir gün güler, diğer gün kızarlar.
Bugün televizyon yasağı getirirler, yarın misafir gelince vazgeçerler. Davranışları çocuğun tavırlarına göre şekil alır.
Genelde kendi konforlarını düşünürler. Sorun çıkmaması ve çocuklarının sakince oturmaları için genelde hep kuralları değiştirirler. Çizilen sınırlarda kararlılık yoktur.
Yanardöner ailenin çocuğu da genelde tutarsızdır.
Çünkü bu dengesizlik içinde çocuğun kimyası bozulmuştur.
Ailesinin ne zaman ne tepki vereceğini bilemediği için kaygılıdır. Çocuk saldırgan davranışlar gösterir ya da aşırı içine kapanıktır.
Arkadaşları ile uyum sorunları yaşayabilir. Kurallara uymak istemeyebilir.
İsteklerini yaptırabilmek için her yolu deneyebilir.
Genelde bu çocuklar da kararsızdır.
Bu çelişkiden dolayı çocuklar ne istediklerini bilemezler.
Şimdi elma diye ağlarken birkaç dakika sonra ben elma istemiyordum diye ağlayabilir.