Sizin çocuklar alıştı mı okula?
Demir her sabah uyanınca ağlıyor.
Okula gitmeyeceğim demiyor ama tuvaletten sonra pantolonumu çekemiyorum diyor (ki beli lastikli ve çıkarabiliyor), ayakkabımı giyemiyorum diye, karnım ağrıyor diye, tuvalete yalnız gidemem diye hep bir bahaneyle gözyaşı döküyor.
Ama öyle duygusal ki.
Oturuyor kucağıma başını göğsüme yaslıyor gözyaşları üstümü ıslatıyor.
Ben de hep onu anladığımı, aynı kaygıları küçükken kendimin de yaşadığını anlatıyorum.
Sonra gözlerini siliyor, “yüzüm düzelsin ağladığımı kimse anlamasın” diyor.
Bin bir zahmetle kahvaltıya oturuyor, istisnasız iki ya da üçüncü lokmadan sonra tuvaleti geliyor!
Sanırım sizin evdeki manzaralar da böyle.
Sonuç olarak evden zorla çıkılıyor ama şanslıyım ki sabahki ağlamadan sonra rahatlıyor sanki o boncuk boncuk ağlayan kendisi değilmiş gibi hayatına devam ediyor.
Ama ben inanılmaz üzülüyor hatta son dönemde biraz da geriliyorum.
İşte dün sabah da yine aynı sahneler yaşandı.
Oturdu ağladı, mazeretlerini sıraladı, sakinleşti derken öyle böyle çıktık evden.
Asansörde yüzüme baktı.
Artık benim yüzüm ne haldeyse “Anne mutlu ol” dedi.
Ben de “Oğlum sen her sabah ağlarken ben mutlu çıkamıyorum evden” dedim.
Bunun üstüne “Her şey benim suçum, özür dilerim” demesin mi?
O an paramparça oldum resmen.
Hemen ona dönüp “Hayır oğlum ağlaman suç değil. Ağlamak çok normal bir durum, Hepimiz kaygılandığımız durumlarda bazen ağlıyoruz. Ama sen ağlayınca ben çok üzülüyorum, sonra kendimi çok zor toparlıyorum” dedim.
Sarıldık.
Arabada “Oku bakayım ayı” dinleyelim mi dedi?
Dinledik, keyifle okula gittik.
Arabadan inmeden selfiler çekip ayrıldık.
Şimdi düşününce ilk cümlemde ona “Beni üzüyorsun, mutsuz ediyorsun” mesajını açık ve net olarak verdiğimi görüyorum.
Ama sonraki diyalogla karşılıklı duygularımızı ifade etmenin verdiği rahatlıkla gülümsüyorum.
İyi ki kendini, duygularını ifade ediyor, iyi ki zayıf yönlerinin farkına varıyor, iyi ki ağlıyor, şikayetlerini dile getiriyor, özür diliyor diyorum.
Yine de boncuk boncuk ağlamasına dayanamıyorum…
Doç. Dr. Saniye BENCİK KANGAL