Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan bir genç görmüş ona:
– Buraların yabancısıyım evlat. Bir fırını varmış, onu arıyorum. Çok yakın olduğunu söylediler.
Genç, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
– Ben de buraya ilk defa geldim amca ama sağ tarafa gitmeniz lazım.
Adam, gencin de yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını merak edip sormuş ister istemez.
– Yabancıyım diyorsun ama çok emin konuşuyorsun evlat.
Bu söze tebessüm eden genç:
– Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz?
– !!!
– Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
– İyi ama bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malum?
– Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, üstelik manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyarsınız.
– !!!
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra teşekkür ederken farketmiş onun kör olduğunu. Genç ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış adamın kendisini farkettiğini.
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
– Üç sene önce bir kaza geçirmiştim, görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
Adam, gencin tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
– Artık emin değilim. Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.
————
Bakmak ve görmek aynı şey değildir.
Bakmak; şahitliği…
Görmek; vukufiyeti, derinliği ifade eder…
Bakmak sadece gözle olur, görmek ise akıl, kalp ve gözün devreye girmesiyle…
Bakmak; gözün fizyolojik hareketi…
Görmek; bir şuur faaliyetidir…
Bakışta üstünkörülük, geçicilik, görüştü seçicilik, işin mahiyetini anlama vardır…
Bakmak; en fazla tanımakla…
Görmek; anlayıp kavramakla neticelenir…
Bakınca; yalnız seyrederiz…
Görünce; muhakeme eder bir hükme varırız.
Bakmanın üst seviyesi tanımak…
Görmeninkiyse yaşamaktır…
Bakan; anlatır…
Gören; yorumlar…
Bakınca; kenardan tutarız…
Görünce; iki elimizle sarılırız…
Bakınca severiz…
Görünce hayran oluruz.
– Ragıp Karadayı