Sınırsız ebeveynler, sınırları olmayan çocuklar yetiştirirler.
Ya almanın sınırını bilmez ya da vermenin sınırını bilmez.
Bunu annelik ya da babalık olarak nitelendirirler ama asla bununla alakalı değildir.
Kişilik yapıları nasıl anne-baba olacaklarını belirler.
Çocuğun her türlü ihtiyacına daha çocuk dile getirmeden koşan ebeveynler çocuklarının beyin gelişimlerini bile etkiliyorlar.
Çünkü kendi kendine bir şey geliştirme ihtiyacı duymuyor. İhtiyaçlarının karşılanması için başkasına ihtiyaç duyuyor ve tembel bir yapıya bürünebiliyorlar.
Kendini zorlama ve harekete geçme ihtiyacı duymuyorlar.
Kendisine hizmet edilmesini bekler hale geliyorlar.
Herkes ona hizmet edecek birer hizmetçi gibi görünür gözüne. Bunu bekler ve alamayınca öfkelenir.
Alma verme dengesini bilmez. Sadece almaya odaklıdır. Başkalarının ihtiyaçlarına duyarsız kalır. Kendi ihtiyaçları önceliklidir.
Başkalarının duygularına empatik davranamaz.
Hep haklıdır.
Bu kişiler pek durumlarından şikayetçi değildir.
Başkalarını onlardan şikayet eder.
O yüzden bir uzman yardımı almayı istemezler.
Sorun olarak görmez.
Çünkü çocuklukta alışmış olduğu sistem budur.
Garip olan nedir ki?
Uzm. Klinik Psikolog