Dün bir dostumuz paylaşımımın altına şöyle bir yorum bırakmış
“Belki bir yerlerde, bir kadın bahçe çapalarken keşke okusaydım, çocuk gelişimiyle ilgilenseydim, kitaplar yazsaydım, akademisyen olsaydım. Yiyeceğimiz iki domates onu da satın alsaydık diye hayal kuruyordur.”
Çok çook haklı.
Çünkü bazen senin yaşantın başkasının hayali oluyor.
Çünkü hayallerde sıkıntılar yok.
Sen o yaşantının içinde bunalıp başka hayatlara öykünüyorsun.
Evet belki bir kadın bir yerlerde akademisyen olmak istiyordur.
Geç değil!
Belki akademisyen bir kadın bir yerlerde toprakla ilgilenmek istiyordur.
Geç değil!
Keşke ikisi yan yana gelse de dertleşse…
İşte herkesin payına düşen sıkıntılar var, herkesin payına düşen mutluluklar olduğu gibi…
Sen çocuğun hareketli diye şikayetçisin azıcık sakin olsun isterken, başka bir anne adım atabilsin diye gözünün içine bakıyor belki.
Sen “Offf susmak bilmiyor” diye şikayet ederken bir kelime daha çıkarabilmesi için ömrünü verecek olanlar var belki.
Belki iş yerinde çok bunaldın, bıktın, daraldın ama o işe sahip olmak için geceler boyu dua edenler var belki…
Ne geliyorsa başımıza şükürsüzlük, açgözlülük, tembellik ve çabasızlıktan geliyor!
Sıkıldıysak çıkış noktamız yine bizde.
Onda var bende yok!
Neden ben!
Keşke ben de şöyle olsaydım, şans işte! değil kilit cümleler.
Kilit cümleler:Neden olmasın, hadi başlayalım, çabasız aş olmaz, sefasını da çekerim cefasını da, en büyük başarılar küçük adımlarla başlar!
Günlük motivasyonumuz tamam mı arkadaşlar!
Şikayet yok, hedefler var.
Hadi bakalım yola devam o halde.
Gününüz aydınlık, pırıl pırıl olsun.
Doç.Dr. Saniye Bencik Kangal