İç acıtan, yürek dağlayan iki kelime var; ‘Öksüz ve Yetim’ ?
Yetim, Arapça “yet’m” kelimesinden türemiş. Anlamı, “tek başına”?
Öksüz kelimesinin iki kökü var.Biri, ‘ök’ kelimesi. İp/bağ demek. Ök-süz; ip-siz, yani bağsız, biriyle bağı olmayan. Hani ‘ipsiz sapsız’ denir ya; anlamı bu işte.
Öksüz kelimesinin bir kökü daha var ki, iyice kor eder yürekleri. Denir ki; öksüz, ‘göğüssüz’ kelimesinden türemiştir. Yani yaslanacak göğsü olmayan, başını bir sineye yaslayamayan.?
Bu tanımını düşününce şunu da söylemek mümkün, anne hayattayken de çocuk ‘öksüz’ olabilir. Kendine dayayacak bi göğüs bulamayabilir. Ki bu durum bence en az annenin ölmesi kadar acı bir durum ?
Hani diyorum ki; bugün cuma ya, belki fazladan bir ecrim olsun deriz, dünyadaki milyonlarca yetimden birine sahip çıkarız, hamilik ederiz.
Belki her hangi bir yardım kuruluşunu aracı edip, Yemen’li, Filistin’li, Mısır’lı, Türkiye’li bir yetimin başını okşayan el olmak isteriz ??
Sonra da dönüp bakarız evlerimizdeki meleklere; anneleri hayatta ama gerçekten onların hayatında var mı diye?
Çünkü annesi hayattayken ‘annesiz’ kalmak, ‘göğüssüz’ olmak çok acı bi’şey.
? Rabbim evlatlarımızı dört gözle yuvalarına uğurlamayı, o güne değin de evlatlarına göğsünü açan, dayanağı olan anneler olmayı bizlere nasip etsin inşallah ??
Hatice Kübra Tongar