Berna Azamak ofiste birlikte çalıştığım değerli bir insan, bir anne.
Sabah sohbetinde anlattığını bana yazmasını rica etmiştim, aşağıdakini gönderdi, paylaşıyorum.
***
Bugün, size bir mağazada baba-oğul arasında geçen bir konuşmayı anlatmıştım.
Yazmamı istemiştiniz.
13 Aralık 2017 – Çarşamba, Saat 19.00 civarları, eve giderken yeni açılan bir hediyelik eşya mağazasına girdim.
Reyon aralarında dolaşan bir baba-oğul arasındaki diyalog dikkatimi çekti.
Çünkü, biz büyükler mağaza gibi yerlere çok vakit ayırdığımız zamanlar, çocukların ilgi alanına girmiyorsa yanımızda genelde sıkılır ve söylenmeye başlarlar.
Alışveriş yaparken çevremde çok fazla anne-babasıyla gergin, agresif, ağlayan ve çırpınan çocuk görmüşümdür.
Çocuk 5-6 yaşlarında, baba ise sanırım 30 yaşlarındaydı.
Baba oğluna sakin ses tonuyla, “Oğlum burada çok vakit geçirdik, sen sıkıldın ve senin zamanını alıyorum, bu yüzden özür dilerim” dedi.
Belli ki mağaza da önemli bir şey arıyorlardı.
Çocuk da babasına dönüp,
“Babacım sıkılmadım, senden önemli değil ya,” dedi ve el ele tutuşarak mağazada gezinmeye başladılar.
Bu baba ve oğlun sakin sakin alışveriş yapmaları ve aralarında geçen bu tatlı diyalog tekrar tekrar dönüp baktırdı beni kendilerine.
Demek ki o anda çocukların can sıkıntısına saygı duyup derdimizi onlara anlatırsak, onlarda bizi anlayışla karşılayacaklar ve çocuklarımızla alışveriş yapmak daha keyifli hale gelecek diye düşündüm. : )
Sevgiler,
Berna
***
Bu öyküde babanın çocuğunu umursaması, değer vermesi, duruma onun gözüyle bakıp saygı duyması olgun bir davranış.
Bu babaya buradan en içten sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
Bu babayı yetiştiren anne babaya, emeği geçen öğretmenlere de teşekkür ediyorum.
Bu vesile ile ülkemin değişik yerlerindeki tüm bilinçli anne babalara ve öğretmenlere sevgi ve saygılarımı sunarım.
Doğan Cüceloğlu
—————–