Bana öfkeyi soran dostum,
kendin için düşünüp, kendine şefkatle yaklaşmadıkça öfke sorununu çözemeyeceksin.
Şimdi diyorsun ki, “Nasıl öfkemi kontrol edip, nasıl tahammül edeceğim?”
Şimdi dostum, tahammülün azaldı ise üzerinde çooook yük var ve sen bu yüklerle baş etmede zorlanıyorsun demektir.
Bu yüzden;
1. Öncelik kendini ve yüklerini gözden geçirerek başla. Neye en çok enerji harcıyorsun gözlemle kendini.
2. Dışarıdan gelen yükleri bir anda yok edemezsin ve kendi kendine verdiğin yüklere bir bak. Mesela aynı gün bütün eve girişmek zorunda değilsin, çökersin.
3. Fiziksel ihtiyaçlarının farkına var. Uzun süredir uyumuyorsan bir kaç gün sonra öfkeden çıldırmaya başlarsın .
Bu yüzden kendine yakın hissettiğin kişilerden , dinlendirme için yardım iste.
4. Boş durmak, boş boş TV , boş boş sosyal medyada gezmek sana kendini iyi hissettirmez.
Kendine iyi gelen şeyler sanal dünyada değil gerçektedir.
Ilık duş, ibadet, yürüyüş, dua, kitap, müzik ne iyi hissettiriyorsa az da olsa zaman ayır kendin için yap.
5. Kimsenin yükünü üzülür kırılır diye evet diyerek alma üzerine.
Şimdi diyemediğin “hayır” seni bunaltacak.
Misafir alacak gücün yoksa “hayır” de, “hayır” diyememişsen hazır bir şeylerle geçiştir. Her şey mükemmel olmak zorunda değil…
Dostum eğer ortalıkta düzenli bir ev, mükemmel ağırlanan misafirler varsa bil ki sen tükenmişsindir.
İşte o zaman içindeki sen ancak bağırarak sana kendini duyurabilir.
Eeee, Kendini niye bağırtıyorsun ki?