Eğer çocuğunuz;
Hiçbir şeyden kolay kolay “mutlu” olmuyorsa,
Oynadığı oyundan hemencecik “sıkılıyorsa”,
Etkinliklerde kısa sürede “yılgınlık” gösteriyorsa…
Sıkça yeni ilgi alanı arayışı içindeyse,
Yöneldiği her yeni alanda da içsel rahatlığını bulamıyorsa,
Sürekli başka başka arayışlar içinde oluyorsa,
Kendini devamlı bir şeylerle meşgul etme girişimi ve telaşı içindeyse…o çocuğun “duygusal” ihtiyaçları annesi babası tarafından yeteri kadar, zamanında ve kendi istediği kadar karşılanmıyor olabilir.
Bütün bunlar;
Çocuğun yaşadığı içsel sıkıntının varlığına işarettir.
Çocuk bu yüzden sürekli hareket halinde olmayı tercih edecek bir amacın içinde bulunmaktadır.
Sebebi de:
Algısını, kavrayışını, odaklanmasını “zayıflatmanın” peşinde olmasıdır. Böylece içsel olarak rahatladığını hissetmektedir.
Bunun yanı sıra, gerek öğretmeni, gerekse ebeveyni tarafından, önemli ya da önemsiz, büyük veya küçük herhangi bir sebep yüzünden;
Utandırılan, ayıplanan, aşağılanan, alay edilen, terslenen, itelenen çocuk da, başta söylediğimiz “hareketlenme” ihtiyacı duyar.
İşte böyle bir çocuğun akademik başarısı da düşük olur. Çünkü öğretmenine, konuya odaklanamaz. İlgisini yoğunlaştırmayı değil düşürmeyi tercih eder.
Ayni şekilde, ebeveyninin sözünü dinlemez. Anlamsız tavır ve davranışları ile onları yorar.
Çözüm;
1- Annenin babanın çocuğun duygusal ihtiyaçlarını, çocuğun ihtiyacı doğrultusunda, yerinde, dozunda ve zamanında karşılamasıdır.
2- Çocuk öğrendiği ile, öğrenemediği ile… Yaptıkları ile, yapamadıkları ile… Bildikleri ile, bilemedikleri ile… Acemilikleri ile, ustalıkları ile…başta ebeveyni ve öğretmeni ve aile büyükleri tarafından aşağılanmamalı, küçük düşürülmemeli, alaya alınmamalıdır.
İşte bunlar yapılınca, çocuk kendini güvende ve emniyette hissetmeye başlar.
Algısını yükseltmeyi tercih eder.
Anlayışı, kavrayışı, öğrenmesi, odaklanması artar.
Ezberi kuvvetlenir.
Öğrendikleri kalıcı olmaya başlar.