Evlilik, hayatımızın çok önemli bir dönüm noktası. Evliliği önemli ve anlamlı kılan özellikler nedir?
Evliliğin; dini, kültürel, ruhsal, biyolojik sosyal ve ekonomik bileşenlerden oluşan bir sistem olması, onu önemli ve yaşamın önemli bir bölümü haline getirir. İnsanın hayatında iki önemli tercihi vardır. Eş seçimi ve iş seçimi. Böyle olunca da doğru insanla evlenmek, adeta doğru bir hayatı seçmek gibi olmaktadır. Yol arkadaşını iyi seçmek, yaşam yolunda olumlu da olumsuz da her şeyi etkiler. Nasıl ki bir şirket kurarken bile ortağınız o şirketin geleceğini etkileyen bir güce sahipse, eşiniz de hayatınız üzerinde ciddi derece etkiye sahiptir. İşte yaşam seçmek gibi olan evlilik, önemini korumaya devam etmektedir.
Eskilere baktığımızda boşanmaların daha az olduğunu biliyoruz. Günümüzde boşanmaları arttıran sebepler neler? Günümüz insanı daha mı sabırsız, daha mı tahammülsüz?
İnsanların “ben” odaklı olmaya başlaması sadece evlilikte değil, trafikte bile kendini gösteriyor artık. Ben odaklı bir yapıya doğru ilerlerken beklentilerin ve sorumlulukların çakışması, boşanmaları arttırdı. İşin kötü tarafı problem çözme yönümüzü geliştirmeden ben odaklı olmaya hızlı geçtiğimiz için en küçük tartışma ve anlaşmazlık, tıkanıklıkla sonuçlanıp ayrılıklara neden olmaktadır. Oysa bir evlilikte sınırlar korunarak da evlilik sürdürülebilir. İllaki insanın kendinden vazgeçmesi veya sürekli alttan alması gerekmez.
Boşanmaların artışında; kadının kendilik değerini fark etmesi, toplumsal baskının önemsenmemeye başlanması, eski kurallar ile yeni evlilikleri sürdürme ısrarı, kök ailelerin yeni dönem evliliklere uyum sağlayamayıp beklentilerini dayatması, boşanmaları arttırmaktadır. Bazı boşanmalar aslında tedavi niteliğinde. O ilişkinin tek tedavisi boşanmak gibi. Lakin bazıları ise sadece çözüm yollarını bilmemek ya da yanlış başlamak nedeniyle sonuçlanmaktadır.
Diğer yandan eşine bağımlı olan bireylerin artışına karşın, evliyken bekâr gibi yaşamak gibi sorumluluk alanı ile ilgili sorunlar da boşanmaları tetikliyor.
İki tarafın da güçlü olması (kendini mutlu edebilme, iletişim becerileri, sınır koyma) evliliklerin ömrünü uzatır.
Kadının çalışma hayatına girmesi evlilikleri nasıl etkiliyor?
Kadın çalışma hayatına girerek, hayatı üzerindeki yetkisini arttırdı. Güç dengeleri yakınlaştı. Lakin diğer yandan içi boş olan bazı egolar oluştu. “Benim de param var, neden boyun eğeyim?” düşüncesi ile her tıkanmada aklına boşanmayı getirenler de var. Oysa güçlü olmak sadece para kazanmak değildir. 3 bin TL maaş, sizi güçlü kılmaz, sadece muhtaç kılmaz. Bu anlamda sorunun çözümüne daha yatırım yapılması halinde kadının para kazanmasının yan etkisi yoktur.
Kadın ve erkeğin evlilikten beklentileri neler olmalı? Hangi yanlış beklentiler evliliğin yürümesine engel oluyor?
Bu soru için şu yöntemi öneriyorum: Saygı, sadakat, cinsellik, sohbet, sosyallik + ilgi = sevgi sürekliliği. Bu 6 bileşen ile evlilikte sorunlar kronikleşmeden çözülür. Ayrıca, toplumsal ve dini unsurlar da göz ardı edilmemeli. Kadın ve erkeğin eşit değil, eş olduğu esası unutulmamalıdır. Tıpkı bir çift ayakkabının birer teki gibi. Sağ ayakkabının soldan üstün olmaması ve tek başına bir işe yaramaması gibi.
Yanlış beklentiler: Yapışık yaşamak, sadece benim kontrolümde olsun düşüncesi, aileme hizmet etsin, çocuğa o baksın, hep alttan alsın, daha çok para kazansın, yetkim olsun ama sorumluluğum olmasın, hiçbir şeyime karışmasın gibi algılar evliliğin ruhuna aykırıdır.
Evliliği sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenin temel unsurları nelerdir?
Mutlu bir evlilik, iletişimle sağlanır. Sorunsuz bekârlık olmadığı gibi sorunsuz evlilik de yoktur. Evlilikte her zaman sorun çıkacaktır. Sorun çıkmasını engelleyemeyiz ama sorunların çözüm yollarını geliştirebiliriz. Tıpkı balık tutmayı öğrenmek gibi. İki taraf da iletişim kanalıyla her sorunu çözebilir. Evliliğin virüsü: bencillik, bağımlılık, kontrolcülük ve sorumsuzluktur. Bunların olmaması için ise saygı ve kabul gerekir.
İletişim, evlilikte problemleri çözmede anahtar niteliğinde. Eşler arası iletişimde başarılı olabilmek için taraflar nasıl davranmalı, neleri göz önünde bulundurmalı?
– Sorunlar konuşulurken tek bir sorun konuşulmalı. Geçmiş olaylar dökülmemeli.
– Sorunlar konuşulurken haklı olmaya değil, çözüm bulmaya odaklanılmalı.
– Eleştiri dili minimize edilmeli. Eleştirerek adam etme hatasına düşülmemeli.
– Başka kişiler sorunlara dâhil edilmemeli- anlatılmamalı.
– Sadece sorunlar için değil, normal zamanda da iletişim sürdürülmeli.
– Suçlama yerine, yaşanılan duyu+ beklenti ifade edilmelidir.
Evlilikte çiftler birbirlerine olan sevgi, muhabbet, aşk duygularını canlı tutabilmek için ne yapmalılar?
Sevgi kendiliğinden doğmadığı gibi kendiliğinden de bitmez. Sevgiyi de aşkı da bitiren evlilik değil, eşlerdir. Sevginin sürdürülebilir olması için; saygı, sorumluluk, cinsellik, sohbet, sosyal yaşam ve ilgi gerekir. Bunlar sevgiyi besler ve ömür boyu sürmesini sağlar.
Eşler birbirini değiştirmek isteyebiliyorlar. Karşı tarafa sürekli form vermeye çalışmak gerçekçi bir beklenti mi, bunun sınırları nelerdir?
Form vermek, formal ilişkilerde olur. Form verir doldurursunuz. Mesela işe eleman almak gibi. Eşini değiştirme iddiası bir ütopyadır. Ancak farkındalık yaratılabilir ve var olan potansiyeline göre uyum sağlanabilir. Değiştiririm umuduyla eş alınmaz. Korku veya kaygı ile değişmiş gibi görünen eş, cesaret geldiğinde fabrika ayarına döner.
Evliliğin ilk iki yılı diş geçirme süreci olduğu için, eşler birbirine zaman tanımalı ve ortak noktalar yaratmalıdır. Dayatma olmadan olmalıdır.
Çağın ilişki sorunu eşi değiştirmek. Lakin insanın kendisini değiştirmesi bu kadar zor iken bu beklentide olması hayal kırıklığı yaratır.
Evlilikteki güç savaşlarını durdurmak ve çıkmak için çözüm önerileriniz nelerdir?
Haklı olmaya değil, mutlu olmaya odaklanmalıyız. Haklı olmak egomuzu, mutlu olmak ruhumuzu doyurur. Haklılık şeması, narsistlik/bencillik ile alakalıdır. Geri planda ise zayıf benlik algısını gösterir. Görünüşte çok güçlü gibi görünen ama en küçük sarsıntıda yıkılan kişilerdir. Yapılması gereken, paylaşmayı öğrenmek, sınırlara saygı duymaktır.
Hatayı kabullenmemek, güç savaşının bir diğer nedenidir. Her durumda haklı olan, zamanla yaptıklarının aynısına maruz kalır. İnsan hatasını kabul etmeden onu düzeltemez.
İnsanın eşinden beklentisi ne kadar fazla ise eleştirisi de o kadar fazla olur. Güç savaşı da yüksek beklenti ve kontrol altına alma savaşıdır.
Evlilik iki kişiliktir ve iki tarafında mutluluğu esas alınmalıdır.
Serhat Yabancı
Aile-Evlilik Danışmanı
www.twitter.com/
www.facebook.com/
www.instagram.com/
Evlilik ile ilgili diğer yazı ve videolar için TIKLAYINIZ.