Türkiye’de son yıllarda evlilik kurumuna eskiye oranla daha bir güvensizlik ve çiftlerin evlilik bağını başarılı bir şekilde sürdürmemelerinden kaynaklı boşanma oranlarında da artış gözlenmekte.
Evlilik terapistlerine göre bu durumun nedeni Türk insanının bazı değerlerinden ödün vermesi ve ‘Bir yastıkta kocamak’ ilkesinden uzaklaşmaları…
Bir yastıktan vazgeçmek
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, son dönemlerde kendilerine başvuran çiftlerin yaşadıkları ilişki çatışmalarında ve evlilik bağını sürdürmekle ilgili yaşadıkları zorlukların altında, tecrübeler ve yaşanmışlıklarla birlikte geçmişten gelen kuralların çeşitli nedenlerle artık göz ardı edilmesinin yattığına dikkat çekti.
“Etnografik geçmişine gidilse belki de binlerce yıllık bir düstur olan ‘Bir yastıkta kocamak’ diye bir anlayış vardır. Bugün yaşanan çatışmaların temelinde işte bir yastıkta kocamaktan vazgeçmenin, kadının ve erkeğin rollerinin değişmesinin izlerini görüyoruz” diyen Keçe, çiftlerin önce yastıklarını, sonra yataklarını, hatta odalarını bile ayırdıkları bir sürecin yaşandığını, bunun da evlilik kurumuna ağır darbe vurduğu söyledi.
Çiftler işin ciddiyetinde değil
“Evlilik, ‘Ben, sen ile, ‘ben’i koruyarak ve ‘sen’i yok etmeden biz olmak istiyorum’ demektir, birlikte mutlu olacağınızı düşündüğünüz biriyle yeni bir hayata adım atmaktır” diyen Keçe, romantik ve heyecan verici flört ya da nişanlılık döneminde evliliğe hazırlanan çiftin, iki gönül bir olunca samanlığın seyran olacağını düşündüğünü ve evliliklerinde aşamayacakları hiçbir sorun olmayacağına inanarak yola çıktıklarını belirtti.
Ancak son yıllara ait istatistiklerin ortaya koyduğu boşanma oranlarındaki çarpıcı artışın, gerçekte samanlığın seyran olmadığını gösterdiğine dikkat çeken Keçe, “Evliliğin uzaktan bakıldığı kadar kolay olmadığını gören çiftlerden bazıları işin kolayına kaçtığından, bazıları da evliliği ciddiye almadığından devam ettirmek yerine boşanmayı seçiyorlar.
Çoğunlukla şiddetli geçimsizlik nedeniyle sonlanan evlilikler, aslında eşlerin birbirlerini anlamaya ve aralarındaki uyumu korumaya çalışmamaları ve birbirlerini kafalarındaki rollere sokma gayretleri nedeniyle bitiyor” dedi.
Değerlerden ödün vermeyin
Psikoterapist Cem Keçe, son dönemlerde Türk insanının bir bir değerlerinden ödün verdiğine dikkat çekti.
Bireysel olarak da bir çift olarak da geçmişte doğruluğu defalarca kanıtlanmış olan bazı değerlerin kaybolması ile birlikte gerek aile içinde gerekse toplumsal olarak çatışmaların yaşandığını belirten Keçe, bu durumun ‘Sarı Öküz’ hikayesine benzediğini aktardı.
Aslanların gözüne kestirdiği sürüdeki öküzleri önce nezaketle sonra zorla yavaş yavaş bir bir avlamasını anlatan bu fabl hikayedeki gibi ağır ağır verilen ödünlerin ve tavizlerin değerleri bir bir kemirdiğine dikkat çeken Keçe,
“Ne olursa olsun, bir yastıkta kocamaktan vazgeçmeyin, değerlerinizden ödün vermeyin. Türkiye’nin kadın-erkek ilişkilerinde fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekiyor” dedi.
—————–