Aile ve Çocuk
No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
No Result
View All Result
Aile ve Çocuk
No Result
View All Result

Ebeveyn çocuk arasındaki “alt yazısız” sohbetler

Çocuklar, söylemek ya da sormak istedikleri çoğu konuyu genellikle direkt ebeveynlerine aktarmazlar.

Onların söylemleri çoğunlukla çözülmesi gereken bir şifre bazen de alt yazısı olmayan, dilini bilmediğimiz bir film misalidir. Bu şifreyi çözmek biz yetişkinlerin sorumluluğundadır.

Çocuk, “Ben mesajımı verdim” rahatlığıyla yoluna devam ederken, yetişkinler olarak biz “Acaba gerçekte ne anlatmak istiyor?” diyerek düşüncelere dalarız.

Dokuz yaşındaki Mert, annesine “Bulundukları şehirde kaç tane çocuğun annesi-babasının boşandığını” sordu.

Annesi bir anlık şaşkınlığını üstünden atar atmaz, konuyla ilgili bilgisinin olmadığını fakat araştırabileceklerini söyledi.

Daha sonra beraber internet ortamında araştırdıklarında, aşağı yukarı bir bilgiye sahip olmuşlardı ama Mert konuya karşı araştırma ilgisini kaybetmiş görünüyordu.

Annesi merakla “Bu sorunun cevabını merak etme sebebin neydi?” diye sordu fakat Mert çoktan ayakkabılarını giyip arkadaşları ile oyun oynamaya gitmek için hazırlanmaya başlamıştı, annesine “sadece merak etmiştim” dedi ve evden çıktı.

Ertesi gün Mert tekrar okul dönüşü annesine “Peki Türkiye’de kaç tane çocuğun annesi-babası boşanmıştır?” diye sordu. Anlaşılan bu konuda araştırma isteği devam ediyor gibi görünüyordu.

Fakat annesi bir şeylerin yolunda gitmediğine artık kesin gözüyle bakıyordu.

Ettikleri sohbetin şifresini çözmüş ve altyazısını kolaylıkla okumuştu. Mert’in soruları, anne-babasının boşanması, kendisiyle yeteri kadar ilgilenemeyecekleri ve belki de terk edilme korkusundan kaynaklanıyordu.

Annesi, çocuğunun kaygısını anladığını dile getirecek şekilde şunları söyledi: “Bazı anne babaların yaptığı gibi, bizim de ayrılıp seni terk edeceğimizi düşünüp endişeleniyorsun.

Böyle bir şey olmayacak. Ama bu konu seni tekrar endişeye sokarsa, yanıma gel ve bunu bana söyle. Senin endişeni gidereyim.”

Dört yaşındaki Beyza, annesiyle beraber anaokuluna gittiği ilk gün, okulun içini geziyordu. Sınıfların arasında panolar vardı ve panoların üstü çocukların yaptığı resimlerle doluydu.

Bu arada aileye Beyza’nın öğretmeni eşlik ediyordu.

Beyza bir panonun önünde durdu ve herkesin duyabileceği yüksek bir ses tonuyla “Bu resimler çok kötü olmuş? , Kim yaptı ki bunları?” diye sordu.

Beyza’nın anne ve babası büyük bir utanç duydular ve annesi “Bu resimler gayet güzel, senin çok kötü olmuş demen hiç hoş değil” dedi.

Babasının da yüzü değişmişti. Kızgın ve gergindi. Bu sohbetin şifresini çözen Beyza’nın deneyimli öğretmeni hemen araya girerek “Beyza, burada çok güzel, mükemmel resimler çizmek zorunda değilsin.

Canın isterse, kötü ve çok basit resimler çizebilirsin.” dedi gülümseyerek. Beyza çok rahatlamış görünüyordu. Asıl sorduğu sorunun cevabını almış gibiydi. Soru şuydu: ”Burada kötü resim yapan bir çocuğa ne yapılır?

Bu ve bunlar gibi birçok şifreli-altyazısız sohbetlere şahit olmuşuzdur.

Bununla beraber, çocukla sohbet ederken altta yatan esas konuyu kaçırmamak adına çok çaba sarf etmemiz gerekir.

Öncelik olarak çocuklar, anlaşıldıklarını bilmek isterler. Bu, onları inanılmaz derecede rahatlatır.

Tüm yalnız hissetmeleri, acıları, hüzünleri ve gerginlikleri hafifler ve ortadan kaybolmaya başlar. Aynı zamanda, çocuklar anlaşıldıklarını hissettiklerinde, ebeveynlerine duydukları sevgi çoğalır ve sağlamlaşır.

Çocuklarınıza anlaşıldıklarını hissettirdiğinizde, aslında onların problemlerine acil olarak ilkyardım yapmış olursunuz. Bu ilk yardımın adına da “duygusal ilkyardım” diyebilirsiniz.

Bu da en az fiziksel ilkyardım kadar önemli ve yaşamsal bir yardım şeklidir. Genellikle önemsenmez, fakat duygusal boşluğun ve yaraların, insanın anlaşılmadığını hissetmesi durumunda zirve yaptığı artık çoğu çevre tarafından kabul ve tecrübe edilmektedir.

Çocuğumuzun duygularını samimi olarak kabul ettiğimizde ve bunu dile getirdiğimizde, çocuğumuzun psikolojik dayanıklılığını arttırmış ve istenmeyen gerçeklerle baş etme yeteneğini geliştirmiş oluruz.

Öğüt vermek ve eleştirmek, çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi soğuklaştırır ve küskünlük yaratır.

Bunun yerine duygularını anlamak ve duygusal ilk yardımda bulunmak çok daha faydalı olacaktır. Kolaylıklar.

Ahmet Fatih ERKAN

Psikolojik Danışman Aile Danışmanı

www.instagram.com/psk.dan.ahmetfatiherkan

Çorum'da okula giren pitbull öğrencilere saldırdı: 2 yaralı 2
HABERLER

Çorum’da okula giren pitbull öğrencilere saldırdı: 2 yaralı

Şubat 22, 2019
Oruç tutmak isteyen çocuğunuza izin verin! 3
ADEM GÜNEŞ

Oruç tutmak isteyen çocuğunuza izin verin!

Mayıs 7, 2019
Çocuklar Neden İnatlaşır ve İnatlaşan Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır? 2
ÇOCUK EĞİTİMİ

Çocuklar Neden İnatlaşır ve İnatlaşan Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?

Temmuz 20, 2018
Bebek gibi bir cilde sahip olmak için... 9
YAZILAR

Bebek gibi bir cilde sahip olmak için…

Nisan 26, 2018
Hatırlıyor musun baba? 2
BABALIK

Hatırlıyor musun baba?

Temmuz 3, 2019

FAYDALI BAĞLANTILAR:

Kolay çizim fikirleri

Easy Drawing ideas – Cute Drawings

Dibujos Faciles – Como Dibujar

Dessins Faciles – Como Dessiner

No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
ARKADAŞLARINLA PAYLAŞ
  • Facebookta Paylaş
  • Whatsappta Paylaş
  • Facebook Messengerdan Gönder
  • SMS ile Gönder
  • E-Maile Gönder
  • Twitterda Paylaş
  • LinkedIn
  • Telegramda Paylaş
×
×
Hide picture
Maile Gönder