Şu an bu yazımı okumakta olan herkese selamlarımı yolluyorum : )
Yaklaşık 1 haftadır annaneme hastanede refakat ediyorum.
Ortam, bol teyzeli ve de onların hikayeleriyle dolu.
Nasıl bir tipim var bilmiyorum ama beni görünce özellikle teyzeler derdini anlatıp içini dökmek istiyor. : )
Ben de o hikayelerden birini anlatmak istiyorum sizlere, bakalım kaç kişi kendini bu hikayede bulacak;
“Yaklaşık 30 yıldır aynı yastığa baş koymuştuk…
Evvelinde de aşık olmuş sevdalık çekmiştik.
Öyle ki, benimle kaç dediğinde anamı babamı bile hiçe saymış peşine düşmüştüm. .
Arkamda bıraktığım gözü yaşlı ve sitemkâr anamın babamın ahı mıdır bilmem ama yüzüm o günden sonra hiç gülmedi.
Her gelen yüzüme tokat gibi vurdu kaçmış olmamı.
Ben artık kaçmış bir gelindim..
Çoğu kez kocama dedim bak annen böyle diyor kardeşlerin canımı acıtıyor onlarla konuş böyle yapmasınlar diye…
‘Kocam da gülerek; yalan mı söylüyorlar sanki, kaçmadın mı bana ?’ diyerek aslında bir tokat da o bana vuruyordu.
Benim yaşamış olduğum her şey, kocam için sıradan, basit ve kuruntu geliyordu.
‘Alttan al, duyma, görme, kafaya takma’ diye diye dert sahibi oldum.
Şimdi sizin yüzünüzden bu hale geldim desem hiç birinin içi sızlamaz ama olan gençliğime oldu..
Ben sevdiğim adam için, o istiyor diye kaçıp babamın yüzünü yere eğdim ama kocam benim düşen omuzlarımı bir kez olsun kaldırmadı.
Zaman sonra ben ağır bir hastalık geçirince babam dayanamadı hastaneye geldi öylece barıştık.
Bu seferde kocam mızmızlanmaya başladı, bunca yıl bizle konuşmadılar şimdi onların canı istedi diye konuşacak mıyım?
Halbuki ben onun için nelere katlanmıştım…
Şimdi diyorum ki benim için hiçbir şey yapmamış bu adam !
Uzun yıllar tek gidip geldim baba evine…
Boyumca kızlarım oldu.
Onlar da analarının seçtiği o kara yolu seçtiler.
Bir erkeğin peşine verip tıpkı benim gibi kaçıp gittiler.
Hiç unutmuyorum kaynanam karşıma dikilip:
‘Anası ne ki kızı ne olsun!’ dedi
Bekledim ki kocam desin :
‘Ya anne ne alakası var, Hatice mi kaç dedi ?’
Anası kapıdan çıkar çıkmaz kocam yanıma gelip;
‘Anam haklı, kızının senden öğrendiği bu olmuş demek ki!’ dedi…
Sanki ben tek başıma kaçmıştım !
“Baban seni bana vermiyor gel kaçalım” diyen kendi değildi sanki !
Her neyse…
İki gün sonra kızımdan haber geldi…
Kızımın kaynanası aradı:
‘Hatice hanım, bu çocuklar bir cahillik yapmış gelin kızınızı alın götürün biz de gelip Allah’ın emriyle isteyelim,böyle olmaz.’ dedi, .
Kocam kaynanam görümcelerim hiçbiri kabul etmedi. Madem bizi hiçe saydı şimdi de başının çaresine baksın bu ayıpla bir ömür yaşasın dediler.
Laf yine banaydı…
Halbuki;
Kocam ‘Kaçalım!’ dedi kaçtım.
‘Bir müddet bizimkilerle yaşayalım!’ dedi, ‘Tamam!’ dedim.
‘Annem yaşlı bırakamayız!’ dedi, gönülsüz de olsa kabul ettim.
Sabahtan işe başlardım akşama kadar.
Yaptığım yemek beğenilmez ettiğim işe laf edilirdi.
Yine sustum…
Ne kocam vardı arkamda, ne de babama yaslanacak yüzüm
Ben kader dedim çektim her şeyi.
Şimdi yaşım 58.
Ne belim tutuyor ne de ayaklarım.
Diğer hastalıklarımı saymıyorum bile…
2 yıl oldu kocam benden boşanalı.
Bana bakarak ömrünü tüketmek istemiyormuş.
Benimle kaçarak zaten en büyük hatayı yapmış yıllarca pişmanlık duymuş.
Artık istemiyormuş beni..
Peki dedim..
Bu kez de benden istediği şeyi kabul ettim.
Bu yaşta mahkemelere düştük.
Babamın evinden kaçtığım o geceden, hastane odasına uzanan bir yolculuk benimki..
Şimdi yapayalnızım…
Hastane odasında bir başımayım. .
Küçük bir hata gibi gördüğüm bu olay meğerse nelere gebeymiş. .
Ama en acısı da insanların işine yaradığın kadar onların hayatında olduğunu görmekti.
Yıllarını verdiğin kocanın, seni bir çırpıda kenara atışını görmek çok büyük bir yıkımmış..
İşte bu yüzden;
Önce anne- baba rızası..
Onların duası, izni..
Yoksa iflah olmuyorsun kızım!
Anne babaya vefası olmayana, kimse vefa etmez.
Allah’ın adaleti kızım. .
Ben en çok kendime kızıyorum, başkasına değil…”
Pişmanlıklarla dolu bir geçmiş bırakmış Hatice Teyze.
Artık kimsenin işine yarayacak hali kalmadığı için, ne anneliği kalmış elinde ne de eşliği !
Hasta bakım ücreti veriyor devlet, eğer o çıkarsa oğlu evine götürecekmiş.
‘Ya çıkmazsa?’ dedim.
“Kendi evime giderim artık” dedi.
*Etrafta bu kadar vefasızlık varken, dört bir yanımızı vefadan anlamayan insanlar sarmışken, vefalı olmak lazım vefasızlara inat. .
*Ne olursa olsun anne ve babaların yeri terk edilmişlik olmamalı !
*Zaten terk edenler iflah olmuyor, bak bir etrafına!
*İbret al, ders al ama kötüyü örnek alma!
*Rabbim bizleri vefadan, merhametten, anne babaya hürmetten mahrum bırakmasın. ..
BLOGGER KÜBRA KARTAL