Efendim takdim edeyim; Marie Antoinette…
Kendisine atfedilen, demiştir dememiştir diye çok tartışılan “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” cümlesinin sahibi Fransa Kraliçesi…
Şimdi aramızdaki Fransızlar daha iyi bilir, öyle çok atmış olmayayım ama Fransız İhtilalinin de çanakçısı bu hanım.
Neyse başka kıl tüy huyları da var kendisinin.
Misal diyor ki bir gün “Kocacım kralcım, ben mendillerin kare olmasını istiyorum.”
Baaak!
Kaprise bak!
O da hemen bir ferman çıkartıyor, çat o gün bugündür bütün mendiller kare…
Dünyanın her yanında kızların, oğlanların elinde birer mendil…
O zamanlar bizim gibi pis pis sümük silmiyorlar mendillere, bir letafeti, zarafeti var olayın, bir çeşit aşk mektubu.
Burun kollara siliniyor, mendili ziyan etmiyorlar.
Mendilin ucuna sevdiğinin baş harfini işliyorsun, öyle kıymetli bir aksesuar.
Şimdi hikayeye buyrun gençler.
Bir yaşlı teyzeden dinlemiştim köyde çocukken.
Buncağızın bir yavuklusu var, mendil işleyecek ama kumaşı yok.
Yokluk, fakirlik zamanları…
Ama aşk hep var.
Aşk ekonomi dinlemiyor, kumaşları yok ama sevgilileri var.
Neyse mendil yapmak için babasının gömleğinin etek ucundan bir kare parça kesiveriyor cancağızım.
Ucuna ikisinin baş harflerini işleyip oğlana gönderiyor.
Kesik gömleğin faili soruluyor evde ama kimsede ses yok.
Ohhh diyor bizimki yırttım.
Tee ne zaman sonra, gönlü geçip ayrılınca, hain oğlan mendili getirip bırakıveriyor bahçe kapısının altına.
Mendilin ucundaki harflerden buluyorlar gömleği kesenin kim olduğunu…
Yaaa Marie Antoinette öyle işte, haberin var mıydı senin bunlardan?
Yoktu dimiii?
Olmaz tabi…
Sen anca ye, iç, giyin, kuşan yak Fransızların başını.
Şermin Yaşar