Mahremiyet eğitiminde:
-1-
Çocuklarınıza özel bölgelerini mutlaka anlatınız.
“Denize girerken mayo giydiğimiz yerler bizim özel bölgelerimizdir.
Oraya seni tuvalete götürüp temizliğini yapan kişiler hariç hiç kimse dokunamaz.
Eğer biri dokunmaya çalışırsa, önce hayır deyip sonra kocaman çığlık atacaksın.
(Hatta burada “hadi göster nasıl bir çığlık” deyip konuyu biraz yumuşatabilirsiniz)
Ve en yakınında güvendiğin kim varsa ona anlatacaksın.
Senden büyük birileri bu aramızda sır kimseye söyleme gibi şeyler isterse senden asla yapmayacaksın.
“Güvendiklerimiz bizden sır tutmamızı istemez.” diyerek anlatabilirsiniz.
-2-
Çocuklarınız kendini koruma içgüdüsüyle doğar.
Eğer çocuk kendine dokundurmak öptürmek istemiyorsa, bunu rüşvetle yaptırmayın.
Anneannesi, dedesi, babaannesi, amcası şeker çikolata vadederek çocuklarınızı öpmesin.
Çocuğun hali hazırda bulunan koruma duvarını ellerinizle yıkmayın…
Her çikolata şeker teklif edene kendini öptürmesi kaçınılmaz sondur, biliniz..
-3-
Evlerinizde ya da dışarıda çocuğunuzu tuvalete götürdüğünüzde kapısını mutlaka kapatın.
Bu onlar için oranın özel alan olduğu bilincini oluşturur.
-4-
Çocuklarınızın bezlerini ve kıyafetlerini ulu orta değiştirmeyin.
Kimsenin bulunmadığı bir odaya geçerek oda yoksa köşede arkanızı dönerek yani çocuğa
“Çıplak yerleriniz bizim özelimizdir, kimse görmemelidir” mesajı verecek şekilde değişim yapınız.
-5-
Çocuğunuza günün nasıl geçtiğini mutlaka sorunuz.
Hatta önce siz anlatınız sonra ondan isteyiniz.
Gün içinde çocuğunuzu can kulağı ile dinleyiniz.
Unutmayın, siz onun küçük şeylerini dinlemezseniz başına gelen büyük şeyleri de anlatmayacaktır.
-6-
Ülkemizdeki taciz tecavüz vakalarına bakıldığında maalesef tacizcilerin tecavüzcülerin %80’i komşu ya da aile içinde ve çevresinde çocuğun tanıdığı güvendiği kişiler olduğu saptanmıştır.
(amca, dayı, dede, kuzen, abi ve hatta çok üzgünüm baba)
Pedofili olanlar ilk önce çocuğa güven verirler unutmayın.
Kulağımıza kocaman küpe olsun.
Onlar yapmaz demeyin, çocuğunuz yaptı diyorsa inanın.
Sevgili anneler gözümüzü dört değil sekiz açacağız artık.
Bu gidişe verirsek biz anneler son verebiliriz.