Bazı tehlikeli konular var ki arkadaşınızla paylaşmak ilişkinizi bambaşka boyutlara taşıyabilir, hatta sonunu bile getirebilir.
Peki kız kıza konuşmalarda masaya en çok yatırılan ama kırmızı çizgiler geçildiğinde epey tehlikeli olan bu konular ve olası sonuçları neler? Uzmanları anlatıyor…
Amacım pazar pazar yakın arkadaşlarınızla aranızı açmak kesinlikle değil.
Bir kere dünyanın en güzel duygularından biridir. Yüreğimizin kıpır kıpır ettiği şu bahar günlerinde, şöyle bir kız kıza fiskos yapmanın tadı da bir başkadır, bilirim.
Gündem her neyse, mesele kızlar masasına yatırılır, ballandıra ballandıra her detayı anlatılır ve nasıl oluyorsa her birimiz ilişki uzmanı, dedektif, psikolog, avukat kesiliriz.
Saatlerce konuşur dururuz. Sanırsınız dünyayı kurtarıyoruz.
Aslında haklı sebeplerimiz de var elbette…
Temelinde kendimizi övme veya koruma içgüdüsü yatan, bizi rahatlatan bu fiskoslar ilk bakışta gözümüzde büyüttüğümüz olayları normalleştiriyor gibi görünür.
Kentucky Üniversitesi’nden Jessalyn Vallade ile West Virginia Üniversitesi’nden Magan Dillow ve Scott Myers tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre belirsizliğe son vermek, duygusal destek almak, en ağır travmatik durumu bile komik hale getirmek için arkadaşlarla yapılan bu konuşmalar her daim cazibelidir.
Evolutionary Psychological Science adlı dergide yer alan bir makaleye göreyse, kadınların erkeklere kıyasla kendi arasında konuşmasının temelinde yatan tek sebep, kadının kendi menfaatinden başka bir şey değil.
Yani hep çıkar, hep çıkar!
Dahası konuştuğumuz kişilerle olan bağlarımız meseleler derinleştikçe daha da güçlenirken alınan haz ve konuşma sıklığı günden güne artar ve yaşımız kaç olursa olsun tadı damağımızda kalır.
Dr. Audrey Nelson “Kadınlar her yaşta, her daim ergen kız çocukları gibi konuşur ve hemcinsinlerinde merak uyandırmak için ‘Anlatacaklarıma katiyen inanamayacaksın’ diye sözlerine başlar” diyor.
Tehlikeli konular
Şimdi geçelim asıl meselemize. Az önce de sözünü ettiğimiz gibi kız kızayken hangi konuları masaya yatırabileceğinizi yeniden düşünmekte fayda var, aman kırmızı çizgileri aşmayın! Mesela gün gelir, kardeşinize bile anlatmaktan çekindiğiniz mesele tüm şeffaflığıyla o arkadaşınız tarafından aleyhinize kullanılabilir, kendi ellerinizle verdiğiniz koz, sonunuzu getirebilir. Konuyla ilgili olarak Dr. Kristie Overstreet “O arkadaşınıza asla kızamazsınız, tüm özelinizi bizzat kendi ellerinizle teslim etmiş olursunuz” diyor. Ya da sizin kızgınlığınız geçecek ama arkadaşınızınki sonsuza kadar kalacak ve bu size hiç de planlamadığınız sonuçlar doğuracak… Elbette başınıza gelebilecekler bununla sınırlı da değil! Peki kız kıza konuşulan kimi konular nasıl tehlikeli sonuçlar doğurabilir?
- Konu üzerine araştırmalar yapan isimlerden yazar Lois Frankel, “Kadınlar kadınlara meseleyi anlatırken hep ‘ben’ diye söze başlar” diyor. Aslında ister istemez konuştuğumuz kişiyi daha baştan kendi tarafımıza çekeriz. Arkadaşımız kavgayı dinlerken tarafımızı tutar ve tarafsız bakış açısı sergileyemeyeceğinden beklediğimiz gibi stratejik yorumlar alamayız. Başka bir bakış açısı da Dr. Gilda Carle tarafından… Carle “Zamanla ilişkinizdeki problemleri sevdiğiniz insanla çözemez hale gelirsiniz” diyor.
- Seks hayatınız sizde saklı kalsın! Sevdiğiniz nasıl fantezilerden hoşlanır, ne kadar sıklıkta sevişirsiniz… Kimse bilmesin. Dr. Sara Nasserzadeh “Aksi halde anlattıklarınız başkalarının fantezisi haline gelebilir” diyor. Cinsel hayatınızda bir problem varsa bunu sadece partnerinizle ya da bir uzmanla paylaşın.
- Sevgilinizin paylaştığı özel bir meseleyi, bir anda galeyana gelip gider arkadaşınıza anlatırsınız, açığa çıktığında ilişkiniz zarar görebilir, size duyulan güven sarsılabilir.
- Sevdiğiniz kişinin size armağan ettiği ancak hiç de hoşunuza gitmeyen hediyelerden asla arkadaşınıza söz etmeyin. Çünkü bu sevdiğiniz insanı arkadaşınızın gözünde küçük düşürmek olur. Aynı şekilde ailesiyle ilgili ters giden meseleleri kalkıp detaylarıyla paylaşmayın.
- Hayatınızdaki kişinin borca girmesini, parasal problemlerini kimi zaman paylaşmak rahatlatıcı gelebilir ancak yine ilişkinize uzun vadede zarar verebilecek konulardan biri…
- Eşinizin ya da sevgilinizin kendini güvende hissetmediği, utandığı meseleleri arkadaşınız ne kadar yakın olsa da anlatmayın. Aynı şekilde sevdiğinizin hoşlanmadığı arkadaşlarınızı başka arkadaşlarınıza anlatmayın.
- Partnerinizin bilmediği herhangi bir meseleyi arkadaşınızla paylaşmayın. Yarın bir gün aleyhinize kullanılabilir.
- Özel mesajlarınızı, birbirinize yolladığınız fotoğrafları, mail ya da ses kayıtlarını ne kadar yakın olurlarsa olsunlar üçüncü kişilerle paylaşmayın.
- Partnerinizin eski ilişkileriyle ilgili bildiklerinizi dedikodu masanıza malzeme etmeyin.
Ve iş masumiyetini kaybeder…
Ola ki arkadaşlarınıza bu sıraladığımız konu başlıklarını çoktan tüm detaylarıyla anlattıysanız, tetikte olmakta fayda var.
Prof. Susan Sprecher da “Arkadaşlarınız özel hayatınızla ilgili konuştuğunuz meselelerden ötürü ilişkinizin gidişatı üzerinde zamanla ciddi etkilere sahip olabilir” diye uyarıyor.
İşi bir nevi bağımlılık haline getirmeden ve tüm ipleri üçüncü şahısların eline teslim etmeden evvel bir kere daha düşünün. Yoksa kendinizi ilk başta kavganızı sonra yatak sırlarınızı anlatırken bulursunuz. Ve iş masumiyetini kaybeder.
Kadının kadınla en çok konuştuğu 8 mesele
1- Sevilme ya da aldatılmaya dair kaygılar
2- Evlenme teklifi senaryoları
3- Kıskançlık vukuatları
4- Seks hayatı
5- Alışveriş ve indirimler
6- Kayınvalide
7- Yemek tarifi
8- Diyet ve spor
Yazı: Sema Ereren