Kırşehir Belediyesi , Neşet Ertaş’ın heykelini yaptırmak ister.
Yapılan bazı değerlendirmeler sonrası ünlü heykel sanatçısı Tankut Öktem’e ulaşırlar ve Neşet Ertaş’a haber verilir.
Neşet Usta ilgileneceğini söyleyerek geri dönüş yapar ve Tankut Öktem’in Kumla’daki atölyesine gider , şöyle bir rica da bulunur;
“Beni yapmayınız efendim,rahmetli babamın heykelini yapınız.Zira benim tüm sanatım babamdandır.”
Bunun üzerine Tankut Öktem “öyleyse sizi de yanına çocuk olarak yapalım.” diye bir öneride bulunur.
NeşetUsta bu öneriyi kabul eder ve eskiz çizimleri yapılmaya başlanır heykelin.
Çizilen resimlerin içinde Muharrem Ertaş ve Neşet Ertaş’ın ellerinde sazlarıyla, değişik resimler vardır.
Bu resimlerin birinde, baba ve oğul, eşeğin üzerindedirler.
Neşet Ertaş resimleri bir bir inceler, evire çevire bakar. En son baktığı resmi tekrar tekrar inceledikten sonra bırakır ve:
“Olmaz bakanım, olmaz. Bu eşek bizim yükümüzü çok çekti. Yazıktır bu hayvana. İndir bizi bu eşeğin üzerinden” der.
Şuan hala Kırşehir, Terme Caddesi’nde bulunan heykelin sırrı da işte bu hikayede gizlidir.