Çevrenizde olup bitenlerden sürekli şikâyet eden, kendinden başka herkesi suçlayan insan var mı?
Benim var.
Hayatında olumsuz giden şeylerden kendisini sorumlu tutmaz; yetişkindir ama hala anasını babasını, öğretmenini, bakkalı, komşuyu suçlar.
Yaşamından sorumluluk alıp, hayatında olup bitenden hesap vermeye hazır olmak olgun, dürüst insan olmak demektir.
Bu sorumluluk duygusu kendi başına büyük bir yaşam başarısıdır.
“Kendi seçimlerimden ve kararlarımdan sorumluluk alırım“ demek kolay değildir; kimseyi suçlamadan yaşamında olup bitenden önce kendini sorumlu görüp, kendi gözüne hesap vermeye hazır olmak cesaret işidir.
Bu kişi şunları başarmış demektir:
1- Karar verirken, o konuda neyi ne kadar bilip bilmediğime önem veririm. Yani önceliklerimden sorumluluk alırım.
2- Bilincimi eyleme dönüştürebilme özgürlüğüm ve gücüm olduğuna inanırım.
3- Neyi, ne kadar, ne zaman, nasıl yapacağıma dair, sınırlarımla ilgili gerçekçi bir algılama içinde olduğuma inanırım.
4- ‘Bu benim hayatım’ diyebileceğim bir gelecek yaratmak için kişisel bütünlük içinde olmam gerektiğine inanırım.
Evet, kendi kararlarından sorumluluk alıp, aldığı kararlardan hesap vermeye hazır olmak, kendi hayatından başkasını sorumlu tutup, suçlamaktan çok, hem de çok farklıdır.
Kendi hayatından sorumluluk almak gerçekten önemli bir başarıdır.
Ben kendim bunu başarmaya çalışıyorum, ama her zaman başardığımı söyleyemem.
Ne var ki, başaranlara saygım büyük.
Onlara selam ve saygılarımı sunuyorum; onlar bizim gizli kahramanlarımız, bilinmeyen Savaşçı’larımızdır.
Doğan Cüceloğlu