Kadın olmak zor mesele..
Toplumun ön yargılarından kurtulmak ve hayata doğru yelken açmak hiçte kolay olmuyor.
İlk önce baba baskısıyla karşılaşır bir kız çocuğu. Attığın adımlarının çetelesini tutarsın mesela..
Bir arkadaşım vardı, yurttan başka bir yere çıkmak zorunda olduğunda bile babasını arıyordu. Neden diye sordum O’na ?
– Babam araba şoförü, haliyle çoğu kişi beni tanıyor dedi. Şimdi gider babama söylerler, babam da niye haber vermedin diye kızar dedi.
Afallamadım değil..
Sonrasinda, kadının hayatına giren bir erkekle (nişanlılık ve evlilik) kısıtlamalar başlar ;
Nişanlısın/evlisin, şuraya gitme bunu yapma şöyle konuşma şöyle davranma… millet yanlış anlar şöyle böyle der diye diye kadının hareket alanını kisitliliyorlar isteyerek ya da istemeyerek.
Çünkü az düşünen ve az konuşan kadınların makbul olduğu bir toplum da var olma mücadelesi vermek hiçte kolay değil. .
Sonuçta tüm bunlar çok basit bir mesele. [quads id=1]
Meseleler basit olmasına basitte, çözüm ve yaklaşımlar insanı bıktırırcasına..
Toplumun bütün belentileri kadından;
İyi bir yuva için, KADIN
İyi evlat yetiştirmek için, KADIN
Erkekler halis muhlis olsun diye, KADIN
Kocasını idare edemeyen,KADIN
Kocasını borca sokan, KADIN
Dırdır edip kocasının başını şişiren, KADIN
Akşama kadar yan gelip yatan, bir yemek bile yapamayan,KADIN
Kocasının attığı dayağı, hak eden (?) KADIN
Sesini çıkarınca edepsiz olan KADIN
Fikirlerini söyleyince ve de kocasından daha iyi düşününce çok bilmiş KADIN
Birazcık dış dünyaya açılsa, otur oturduğun yerde diyilen, KADIN
Son olarakta hiçbir zaman kadri bilinmeyecek olan KADIN [quads id=1]
Kadın ötelendikçe,tek vazifesi; yemek yapmak,evi temizlemek,misafir ağırlamak,çocuk büyütmek , kendinden başka herkesin mutluluğu için çalışmak, kendini ıskalamak ise, burada bir yanlışlık olmalı.
Bunları yapmasın demiyorum,yapsın hem de en güzel şekliyle ama, kadını, eğer bu sorumluluklar içine hapsetmeye ve senin ” başka bir şey istemeye hakkın yok” şeklinde davranmaya niyet ettiyse karşımızdaki kişiler( kimine göre eş,kimine göre aile,kimine göre toplum) bilmeliler ki kadına yaşam hakkı vermiyorlar. Kadından istedikleri şey onların modern köle olmalarıdır sadece !
Hani diyorlar ya,yediğin önünde yemediğin ardında,aç mısın açıkta mısın, başıma yeni icatlar çıkarma diye…
Sormak isterim; kadını ne olarak görüyorsunuz ki,önüne bir kap yemek koymakla,sırtına bir parça kumaş atmakla tüm ihtiyaçlarının biteceğini sanıyorsunuz ?
Bu sistem ve muameleler karşısında sanırım bir gün çoğu kadin feminist olacak diye korkuyorum :DDD [quads id=1]
Kadın olmayı zorlaştıran herkese inat var olmak lazım,ayakta ve de dimdik.
Kadın mutluysa, kadının olduğu her yer mutludur.
Kadın kendini gerçekleştirirse, ışığıyla her yeri aydınlatır aslında..
Kadını rakip değil, bir birey olarak görünce tüm duvarlar yıkılır çabucak…
………………………………..
Bu durumda olanlara kendimce tavsiyem, en baştan kartları açık oynayın. Vazgeçemeyeceğiniz şeyleriniz olsun. Emek verin, sizin bile heba etmekten korkacağınız emekler.. Hırsla değil azim ve sebatla devam edin…
Zamanla sizi böyle kabul etmek zorunda kalıcaklar nasılsa..
Ama kendi hayatınızdan arttırarak mutlu olacağınızı sanmayın.
Çoğu insan demiyor mu ; ahh bi geri dönsem o yıllara diye…
Gelecek için pişmanliklar mı iyikiler mi biriktirmek istiyoruz, iyice düşünmeliyiz.
Kadın olmanın,kadınsal yetilerimizin farkında olarak var olmanın mutluluğunu yaşayacağımız güzel günlere. ..
BLOGGER KÜBRA KARTAL
[zombify_post]