Adamın biri anlatıyor.
Ben lokantada otururken telefonla konuşan bir adam birden sevinç çığlıkları atmaya başladı.
Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:
-Burada olanların hepsine benden pilav üstü kebap ver! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!
Bir kaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm.
Çocuk ona baba diyordu. Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.
Adam utana sıkıla olayı anlattı.
-O gün yan masada yaşlı bir çift vardı.
Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine:
‘Keşke bu gün pilav üstü kebap yiyebilsek’ dedi.
Kocası da hanımının yanında utanarak ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi.
Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu.
Bende o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim.
Ben adama:
-Peki niye herkese yemek verdin?
Adam ciddileşerek:
-Ben bütün malımın gitmesine razıyım ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim.
Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim hanımına karşı çok mahcup olacaktı.
Ondan dolayı öyle yaptım.
-İnan Keleş