İş yerinde sağlıklı iletişimin püf noktaları

İş yerlerimizde sağlıklı iletişim kurmak, hayatlarımızdaki stresi azaltmaya yardımcı olabilir.

Hayatımızın çoğunu geçirdiğimiz ofisler, iş yerlerimiz. Muhtemelen ailemizden, yakın arkadaşlarımızdan daha çok zaman geçirdiğimiz iş arkadaşlarımız…

İş yerinde iletişim bu sebeple çok önemli. Peki, nedir bu işin sırrı? Dr.Herriet Lerner, Öfke Dansı kitabında iş yeri üçgenlerinden kaçınabilmemiz için kullanabileceğimiz için yap-yapma kurallarını paylaşıyor.

Birisine öfkelendiyseniz, bunu o kişiye söyleyin

Eğer birisiyle problem yaşıyorsanız, bunu kesinlikle direk o kişiyle paylaşmalısınız. Yani yazar burada direk “dedikodu yapmayın” diyor. Dedikodu işleri çözmez, aksine güvenirliliğinizi kaybetmenize yol açar.

Eğer problemi direk ilgili kişiyle halledebiliyorsanız, bu karşınızdakine de aynı şekilde sizinle ilgili bir problemi yine sizinle çözmesi için cesaret vermiş olur. Böylece oluşabilecek üçgenlerden kaçınmanıza yardımcı olur.

Öfkenizi hiyerarşinin üst kademelerine götürmek istiyorsanız, doğru kanalları kullanın ve açık olmaya dikkat edin

Amirinize kızdınız ve sizinle ilgili verdiği kararların aslında hiç de adil olmadığını düşünüyorsanız, üçüncü bir tarafı işe karıştırma konusunda açık davranıp (yani üçüncü kişiyi karıştırmanız gerektiğinde amirinizi de bilgilendirerek), uygun hiyerarşiyi kullanmak uzun vadede oluşabilecek problemlerin doğmasını engeller ve daha adil sonuçlara ulaşarabilirsiniz.

Öfkelendiğinizde, kendi sesinizle konuşun.

Astınızla ya da üstünüzle konuşurken, düşüncelerinizi “seninle ilgili böyle düşünüyorlar…” şeklinde değil, “ben düşünüyorum ki…” şeklinde ifade ederseniz, isimsiz şüpheli eleştirilerden çok samimi ve yapıcı bir dil kullanmış olursunuz. Böylece, herkese kendi şikayetlerini ifade etmesi için alan da bırakmış olursunuz.

Sırlardan kaçının

Sır vermek, aslında sizi dedikoduya giden yola götürecektir. Sır vermek ya da sır almak yerine, problem çözümüne yönelik çözüm arayışlarında olmak gerekli.

“Lütfen bunu kimseye söyleme yoksa şöyle olur böyle olur…” demek yerine en iyisi hiçbir şey söylemeyin.

Başka birinin üçgeninde üçüncü taraf olmayın.

Tarafsız olmak, tartışmalarda eleştirmeyen, abartıya kaçmayan, objektif bakış açısı kazandırabilen insanlar, amir olarak da ast olarak da sevilen ve saygı gören insanlar olarak kabul görürler.

Aksi takdirde taraf tutmak, ya da taraflarla ilgili yargılarda bulunarak tartışmayı alevlendirmenize neden olur.

Hülya Akhan

——————————–

close
Hide picture
Send to E-mail