Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Yemen’deki durumun endişe verici şekilde kötüleştiği uyarısında bulunarak, “Yemen büyük bir felaketin eşiğinde” uyarısı yaptı.
Uluslararası güçlerin savaş laboratuvarına çevirdiği Yemen’de halk açlık mücadelesi verirken üzerlerine milyonlarca dolarlık füzeler yağıyor!
Bu acı tablonun bedelini ise daha çok kadın ve çocuklar yaşıyor.
İnsani durumu incelemek üzere Yemen’de temaslarda bulunan Lowcock, ziyaretini tamamlamasınının ardından yazılı açıklama yaptı.
Lowcock, Aden’de meşru hükümet ve Sana’da Husi yetkilileriyle görüştüğünü belirterek, “Yardım operasyonlarına güçlü desteklerini duymaktan cesaretlendim.” ifadesini kullandı.
Yemen’e yaptığı son ziyaretten bu yana ülkedeki durumun endişe verici şekilde kötüleştiğini aktaran Lowcock,
Yemen’deki çatışmalardan dolayı sadece haziran ayından bu yana Hudeyde’den 500 bin kişinin şehri terk ettiğini, ülke genelinde de 2,3 milyon kişinin yerinden edildiğini belirtti.
BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in öncülüğünde İsveç’te yapılması planlanan barış görüşmelerine gerek hükümet gerekse Husilerden görüştüğü yetkililerin katılacağını teyit etmesinden büyük memnuniyet duyduğunu vurgulayan Lowcock, “Bu savaşın bitmesi gerekiyor.
Yemenliler daha parlak bir gelecek hak ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Ülke açlık, kolera, çatışmalar ve hava saldırıları sonucunda bedelini sivillerin ödediği büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 400 bin çocuğun açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu Yemen’de nüfusun yaklaşık dörtte üçüne tekabül eden 22 milyon kişi, acil insani yardım ve korumaya ihtiyaç duyuyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Yemen’in Hudeyde şehrinde 60 binden fazla çocuğun çatışmalar nedeniyle okula gidemediğini belirtti.
UNICEF Yemen Ofisi’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, Yemen’in Kızıldeniz sahilindeki liman şehri olan Hudeyde’de çatışmalar nedeniyle her 3 çocuktan yalnızca birinin eğitimine devam edebildiği kaydedildi.
Açıklamada, “Hudeyde’nin en kötü etkilenen bölgelerinde, 3 öğrenciden yalnızca biri eğitimine devam edebiliyor ve bütün öğretmenlerin dörtte birinden azı okulda bulunuyor.
Yemen’deki eğitim personelinin çoğu, 2 yıldan fazla süredir maaş almadı ve pek çoğu şiddetten kaçmak ya da geçimini sağlamak için başka imkanlar bulmak zorunda kaldı.” ifadesine yer verildi.
Hudeyde ve civarındaki çatışmalar nedeniyle 60 binden fazla kız ve erkek öğrencinin okula gidemediğini duyuran UNICEF, şiddet olayları nedeniyle tüm okulların 3’te 1’inden fazlasının kapanmak zorunda kaldığını ve bölgedeki çok sayıda okulun çatışmalar sırasında ağır hasar gördüğünü ya da evlerinden edilmiş aileler için barınak olarak kullanıldığını bildirdi.
Ülke, açlık, kolera, çatışmalar ve hava saldırıları sonucunda bedelini sivillerin ödediği büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.
Yemen’in birçok kentine insani yardımların ulaştırılmasında en önemli noktalardan biri olan Hudeyde Limanı’nın da içinde bulunduğu Hudeyde kenti uzun süredir çatışmalara sahne oluyor.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de, Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler ile Suudi koalisyon tarafından desteklenen hükümet güçleri arasında yaşanan bu çatışmalar, Yemen’e insani yardım malzemelerinin girişini zora sokuyor.
Yemen’de 2014’te başlayan iç savaş ve ardından Mart 2015’te Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin operasyonlarıyla bugüne dek süren çatışmalar, ülkenin sağlık alanının da çökmesine neden oluyor.
Öte yandan, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (ESAM) Genel Başkanı Recai Kutan, “Savaşlar bu kadar acımasız olmadı.
Bu yüzden dünya nüfusunun altıda beşi yoksulluğa mahkum edildi.
Savaş, yoksulluk, açlık, sefalet ve ölüm, Batı medeniyetinin ürettiği küresel sorunlardır.” dedi.