Çocuğun ihtiyaçları (duygusal, fiziksel, psikolojik) anne ya da bakım veren tarafından istismar edilmiştir.
Ciddi manada çocuk reddi, çocuk sahibi olmayı sorgulama, çocuğu hayatında hep bir engel olarak görme ile bu süreç başlar.
Çocuktan sıkılan, çocukla bir yerde var olmak istemeyen, ona sahip olmaya çekinen kimsenin çocuğu ile olan bağı kaçınan/kaçıngan bağlanma olarak ortaya çıkmaktadır.
Kaygılı Kararsız Bağlanma sürecinde çocuk hâlâ YENİDEN BAĞLANMA yaşayamadıysa, bakımveren onarıma giremediyse varılacak son nokta Kaçınan Kaçıngan Bağlanma yani bir nevi anneden/bakımverenden umudu kesme olarak ortaya çıkmaktadır.
Bazı lohusalık sendromları, büyüklerin doğum esnasında anneye yardım etmek yerine bol eleştiri yapmaları veya anneyi değersiz hissettirecek konuşmalar ile oluşan doğum depresyonları bu tür bağlanmaya zemin oluşturmaktadır.
Çocuğun ihtiyaçları sadece fiziksel (yemek-kıyafet-bakım) ihtiyaçlar değildir.
İlişki ve iletişim kurmaya yönelik ihtiyaçları çok daha önemlidir.
Anne ile vakit geçirme esnasındaki duygusal ihtiyaçları, anneden göreceği ilgi alaka göz teması ve tebessüm çocuk için en önemli ihtiyaçlardır.
Çocuğun uzun süreli evden uzaklaşması, bir akrabaya bırakılma durumları da ilişkileri zayıflatarak kaçıngan bağlanmaya zemin hazırlayabilir.
– Çocuğun tuvalet alışkanlığı kazansın diye birkaç hafta köye veya bir yere gönderilmesi.
– Sütten kesmek için birkaç gün çocukla annenin ayrılması, çocuğun bir yerlere bırakılması.
– Tatile veya şehir dışı bir yere gitmek üzere birkaç haftalığına çocuktan uzaklaşmak.
….gibi durumlarda kaçıngan bağlanma izleri görülmektedir.
En önemli şey şudur ki bu tür çocuklar zamanla yalancı bir olgunluk sergilerler.
Sanki özgüven sahibi gibi görünürler.
Kendi başlarına bir şeyler yapıyor olmaları kişiyi aldatabilir.
Çünkü çocuk yavaş yavaş sahte bir kendilik geliştirmiştir.
Hatta bazı uzmanlar bu sürecin narsistik kişiliğe doğru gittiğini ifade etmektedirler..