Aile ve Çocuk
No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
No Result
View All Result
Aile ve Çocuk
No Result
View All Result

Evlenmeden Önce Kimse Bunları Söylemedi

Annem, çok farklı bir kadın, farklı bir anne.

Bugüne kadar hayatımda var olan ve onun bilmediği hiçbir şey yok. Gece dışarı çıkmalardan ilk erkek arkadaşa, okul kırmalardan içilen ilk sigaraya kadar… Tüm detayları bilir.

En iyisinden en kötüsüne, her şeyi tüm açıklığıyla anlattım. Anlatmaya da devam ediyorum. Bakmayın yaşım 39. Bir karar aldıktan sonra haber vermezsem gece gözüme uyku girmez.

Gayet modern, gayet açık görüşlü bir kadın. Evlenmeden önce bana “Her ne olursa olsun kocanı dizi çıkmış eşofmanla karşılama” dediğinde şok yaşamıştım bu yüzden.

Bir insan diğerini eşofmanı yüzünden mi beğenmeyecekti? Her şey dış görünüş müydü?

1.Saat gece 10 geç eve dönüyordum işten. (Gazetedeydim o zaman, belirli bir çalışma saati yoktu.)

2. Her şey kıyafetle mi belli oluyordu? Beni seven adam, eşofmanı görünce mi kaçacaktı?

Tabii ki burnumun dikine gittim, her zaman olduğu gibi. Sonuç: Dizi çıkmış eşofman da giydim, tayt da. Ben, ne giyersem giyeyim bendim. Ne fark ederdi ki?

Derdim şuydu: “Peki erkekler neye dikkat edecek?” Mesela bir erkek annesi, ne tavsiye eder evlenirken? Ne öğüt verir? Neyi yapma der? Bunları hiç konuşmadık.

Artık geçmiş 11 sene, konuşmam da. Ancak bana bunları söylemelerini çok isterdim evlenmeden önce… Sonradan anladım annemin aslında ne söylemek istediğini.

Bir de, açıklama yapmak isterim bunları yazmadan önce. Çok aşık evlendim. Hâlâ da aşığım diyebilirim. Fakat aşk zaman zaman geri planda kalabiliyormuş. Yaşanan onca şeyden sonra aynı yatakta uyuduğun adama “kim bu” diye bakabiliyormuşsun zaman zaman.

-Dışarıdan her şey lay lay lom görünse de aynı çatı altında yaşamak kolay değil. İki farklı ailede büyüyen iki farklı insan. Yeri geldiğinde biri alttan almalı. Evde havada “ben” kelimeleri uçuyorsa, çıkış çok uzakta!

-Senin sürekli görmek istediğin bir ailen varsa onun da var!

-“Sen”, “ben” kavgası olmamalı. Ortak payda “biz”. (Evet, bu bizde oldu, şükür toparladık.)

-Her şeyi hareketlerinden, bakışlarından anlamasını bekleme. Net ol. Anlar. Çünkü erkekler kadınlar gibi düşünmüyor. (Artık ima etmiyor, direkt söylüyorum.)

-“Her şeyi sen bilirsin” deme, kararlı ol. Erkekler karar vermekten çok, verilen karara uymaktan yana…

-Doğumdan sonra seni yüzde yüz anlamasını bekleme, zaman tanı. Aynı duyguları aynı anda beslemesine imkan yok.

-Kararı o veriyormuş gibi görünse de karar verenin sen olduğunu çaktırma. (Bu, mobilya alışverişinden çocuğun okul seçimine kadar aynı…)

-Ona özgürlük alanı sağlarken kendini de yabana atma. Bir erkek, arkadaşlarıyla çıkmayı seviyorsa, kadın da öyle.

-Tek bir kişiyle değil, koca bir aileyle evleniyorsun, bunu unutma.

-Fedakarlık yaptığını düşündüğünde bunu dile getir ki görevin haline gelmesin. Sesini çıkarmadan yapmaya devam edersen, büyür büyür büyür ve sonra patlar!

-Baştan konuş. Evde neleri yapıp neleri yapamayacağını anlat. Beklemesin. Bekliyorsa ona göre program yapsın. Çözüm bulun. Susarak, konuşmayarak bir yere varılmıyor. 

Hiç ummazdım, hiç beklemezdim ancak biz nişanlıyken öyle şeyler yüzünden kavga ettik ki… Bu aklımla dönüp geriye baktığımda “Allah korumuş” diyorum. Evet korumuş çünkü birimiz geri vitese takmasa, olmazdı bu evlilik. Olmazdı bu geride bıraktığımız 11 sene.

Şimdi bana “sadece kadınlar mı anlıyor, kadınlar mı fedakarlık yapıyor” demeyin. Çünkü evet, sonuç belli. Bence güçlü olan taraf biziz. Farkında olsak da olmasak da istisnai durumlar dışında yönlendiren de biziz.

Bu arada tabii ki her zaman geri vitese takan ben değilim! Sadece farklı bir gözle bakabiliyorum artık, onu anladım…

Sorunlarımız oldu. Doğumdan sonra kendimi kapattım, kocamı görmezden geldim. “Bebeğime kendim bakacağım” diyerek işi bıraktım, maddi zorluklar yaşadık. Her cümlesinde, her kelimesinde bir altyazı aradım, bana mesaj gönderiyor sandım.

Oysa erkekler belli: Düzler. Açıklar. Bunu anlamam epey zamanımı aldı. Ben altyazı ararken aslında o cümleyle başka bir şey kast ettiğini çok geç fark ettim.

Erkek, sorunları tek başına çözemiyor. Kötü niyetimden demiyorum. Yok öyle bir yetenek, baştan kabul etmek gerek. Ben gittim terapiye, ben çözdüm. Bu kadar “ben” dediğime bakmayın.

Gurur duyduğumdan değil. Yapmalıydım. Biri tutmalıydı ipin ucundan. Kurtarmak için. Pes etmek kolay, kurtarmak lazım. E o zaman da zoru başarmak lazım.

Bir sene gösterdiğim çaba, çok seneye mal oldu. Kurtardık çünkü. Eğer bıraksaydım, geçmişte aşık olduğum adamı, çocuğumun babasını yazıyor olurdum. Oysa şimdi “bir şey yaptım ve kendimle gurur duyuyorum” diyebiliyorum.

Aynı kişiye sarılarak uyuyabiliyorum. Madem sorun değişimden kaynaklanıyor, madem şartları ve bakış açısı değişen benim, düğmeye basması gereken de ben olmalıydım.

Şimdi anneme hak veriyorum. Çünkü bana “dizi çıkmış eşofman giyme” derken ne demek istediğini, aklından geçenleri biliyorum:

“Yıpratma ilişkiyi. Baktın ki bitiyor, çaba göster. Olmuyorsa, zaten olmaz. Ama eğer bir umut varsa, sakın pes etme. Kolay olan, ışığı gördüğün halde pes etmek!”

Bunları neden anlattım? Geldik Mart aynın sonuna. Mayıs’ta düğünler başlıyor. 39 yaşında, 11 yıllık evli, 7 yıldır anne olan bir kadın olarak demek isterim ki: “Siz, siz olmaktan vazgeçmeyin. Fakat bazı şeyleri de oluruna bırakın.

Dış seslere kulaklarınızı kapatırken, duyduklarınızı unutmayın. Aynı evde yaşamak harika olduğu kadar zor da. Baştan konuşun, ona göre yaşayın.”

Özelimi paylaşmış olabilirim. Kendi bloğumda yazdığım gibi, niyetim belli. Bunları sırf biz yaşamadık, sırf bizi yaşamayacağız. Madem burada çok kalabalığız, e o zaman paylaşalım, birbirimize destek olalım.

Aşk olsun. Aşk hep olsun.

Evliklerde aşk bitmesin, o kıvılcım hiç sönmesin…

Kimse “yok artık o aşk, alışkanlık oldu artık” demesin….

ŞEBNEM ŞEÇKİNER
——-
Aşağıdan diğer faydalı yazıları okuyabilirsiniz…
Mükemmeliyetçi çocuklar yetiştirmemek için 10 mükemmel tavsiye
ÇOCUK EĞİTİMİ

Mükemmeliyetçi çocuklar yetiştirmemek için 10 mükemmel tavsiye

Temmuz 13, 2018
‘Ben Yapamam ki…’ Sözcüklerini Sık Kullanan Çocukların Ebeveynleri için Öneriler 1
ÇOCUK EĞİTİMİ

‘Ben Yapamam ki…’ Sözcüklerini Sık Kullanan Çocukların Ebeveynleri için Öneriler

Ocak 8, 2018
Bir babanın kızına verdiği nasihatlerle evlenilecek erkekte bulunması gereken özellikler
EVLİLİK

Bir babanın kızına verdiği nasihatlerle evlenilecek erkekte bulunması gereken özellikler

Ağustos 24, 2018
Tuvalet Eğitiminde 3 Gün Kuralı!
ADEM GÜNEŞ

Tuvalet Eğitiminde 3 Gün Kuralı!

Mayıs 25, 2018
Ailelere uyarı: Momo davranış bozukluğuna yol açıyor! 3
ÇOCUK EĞİTİMİ

Ailelere uyarı: Momo davranış bozukluğuna yol açıyor!

Ağustos 5, 2018

FAYDALI BAĞLANTILAR:

Kolay çizim fikirleri

Easy Drawing ideas – Cute Drawings

Dibujos Faciles – Como Dibujar

Dessins Faciles – Como Dessiner

No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
ARKADAŞLARINLA PAYLAŞ
  • Facebookta Paylaş
  • Whatsappta Paylaş
  • Facebook Messengerdan Gönder
  • SMS ile Gönder
  • E-Maile Gönder
  • Twitterda Paylaş
  • LinkedIn
  • Telegramda Paylaş
×
×
Maile Gönder