Eşlerin birbirlerine olan ve adım adım ödenmesi gereken boyun borçları…
Önce bugün yani, 26.01.2019 Cumartesi tarihi itibariyle yazılı medyaya düşen acıklı ve bir o kadar da ibretlik olan bir olayın haberini aktarmak, ardından da eşlere çok hayati bir noktayı hatırlatmak istiyoruz.
Haber şöyle:
Elazığ’da emekli bir hemşireye bir süre önce vefat eden kocasından tam 19 daire ve 9 araba kalmış.
Rahmetli olan eşinin arkadaşları çeşitli tarihlerde -sanki anlaşmışçasına-, işlerini çevirmek için bankalardan kredi çekiyorlar.
Kefil olarak da ailece tanıdıkları bu hemşire hanımı gösteriyorlar.
Öteden beri eşinin görüştüğü kişilerden şüphelenmeyen hanımefendi de, hiç tereddüt etmeden onlara kefil oluyor.
Sonunda kredi çekenlerin hiç birisi bankaya borcunu ödemiyor.
Banka da borçluların borcu karşılığı hanımefendinin tüm mal varlığını haczediyor.
Evinden de çıkartılan kadıncağız, belediyenin imkanlarıyla sağlanan tek göz odada yaşamaya başlıyor.
Piyasaya çektik çorap örerek nafakasını kazanmaya çalışıyor.
Haber bu kadar.
Şimdi gelelim bu haberden elde edilecek derse ve eşlerin birbirlerine olan “boyun borcu” diye tabir ettiğimiz manevi haklarına.
Bir ailede eşlerden hangisi;
– Daha dışa açıksa,
– Daha sosyal ise,
– Hayatı daha iyi okuyorsa,
– İnsan ilişkileri daha güçlüyse,
– Sosyal yaşamdaki insan kaynaklı tehlikeleri daha iyi okuyabiliyorsa,
– “Piyasa” tabir edilen yaşam koşullarını daha iyi algılıyorsa, hiç vakit kaybetmeden eşini de kendisi gibi aynı konuma getirmek için yoğun gayretin içinde olmalıdır.
Sebebine gelince;
– Eşlerden hangisinin önce elden ayaktan düşeceği,
– Hangisinin herhangi bir nedene bağlı olarak aileye destek olmaktan aciz kalacağı,
– Hangisinin tek başına evi çekip çevirmekle, çocuklarını yetiştirmekle ve onlara sahip çıkmakla baş başa kalacağı,
– Hangisinin hayata bir başına devam etmek zorunda olacağı hiç mi hiç belli değildir.
İşte bütün bu sebeplere bağlı olarak, “baskın” veya “otorite” konumunda olan eş, eşine tüm hayat tecrübelerini aktarmak zorundadır.
Bu zorunluluk nikahla birlikte başlayan “görünmez”, kayda geçmez bir zorunluluktur.
Biz buna kültürümüzden gelen anlayışla “boyun borcu” diyoruz.
Böyle bir görevin yetine getirilmiş olması, aileyi eşler hem hayattayken, hem sağlıklıyken, hem de birinin vefatı durumunda hemen her türlü tehlikeden koruyacak bir potansiyel güç taşımaktadır.
Bahsedilen haberin videosu: