Bu tür ruhsal ezikliğe katlanmanın ardında yatan faktörlerden birini ve belki de en etkili olanını size tanıtmak istiyoruz.
Ki ileride çocuklarınızı böylesi “köle” algısına mahkum etmeyin.
Söz gelimi çocuğunuza; hem şiddet uygular, hem de onu severseniz,
Ona;
– Ben sana vuruyorum ama, seni çok seviyorum da, derseniz,
– Seni üzmüş olsam da, seni ne kadar çok sevdiğimi bir bilsen…derseniz,
– Derslerin ve ödevlerin konusunda sana baskı yapıyor olsam da, seni yine de en çok ben seviyorum, derseniz
– Oyunlarında, etkinliklerinde sana yeterli zaman tanımasam da bu, seni çok sevdiğim içindir…derseniz,
çocuğunuzu ileride başkalarından göreceği şiddete, baskıya, haksızlığa uğramaya karşı tam anlamıyla duyarsızlaştırmış olabilirsiniz.
Örneğin arkadaşları onu;
– Alaya alsalar da,
– Onu kendilerine adeta “emir kulu” yapsalar da,
– Kendisine değer vermeseler de, onlardan kopmamak adına arkadaşlarına ayak uydurmaya çalışır.
Sebebini sorduğunuzda size: “Olsun, onlar yine de beni seviyorlar”, diyebilir.
Böyle bir kız çocuğunuz evlendiğinde kendisine çeşitli şekillerde şiddet uygulayan eşi olursa, ona katlanmayı vazgeçilmez bir görev sayabilir.
Mesela kendisini uyardığınızda size:
– Olsun, eşim değil mi, sever de döver de, der. Bu anlayışın çocukluk çağındaki yankılanması ise şu şekilde olabilir:
– Öğretmenim değil mi..,babam değil mi…annem değil mi…arkadaşım değil mi…sever de döver de.
Yani, birinin ona şiddet uygulamasını, onu sevdiğini söylemesi ile meşrulaştırmış oluyor.
Dr. Yaşar Kuru