Yaşayarak öğrenme en kalıcı öğrenme şeklidir.
Çocuk ayakkabısını bağlayamadığını söyler, bu durum genelde evden çıkarken yaşanan bir durumdur.
Ebeveynler acele ettikleri için “Getir bağlayayaım hemen çıkalım” der.
Çocuk babasına ödevinden bir soruyu yapamadığını söyler.
Baba hemen “O sorunun cevabı A şıkkı” der.
Sonra TV yi izlemeye devam eder.
Çocuk annesine öğretmeninin verdiği etkinlik ödevini nasıl yapacağını sorar.
Aslında öğrenmeyi de istemektedir.
Annesi hemen elleri ile yapıp yavrusunun önüne bırakıverir.
Bu gibi durumların ana sebebi, çocuğumuzun öğrenme yetisine karşı yeterince tahammülün olmamasıdır.
Ebeveynler genellikle ifrat tefrit noktası yaşarlar, ya çocuk bir şeyi hemen o an öğrenebilmeli ya da sabır olmadığı için önüne hazır yapılıp konulmalı. gibi orta halin bulunmadığı davranış biçimleri sergilerler.
Çocuklara rehber olunması gerekirken, direk sonuç odaklı kontrol görevi üstlenmek hem çocuğu hem de sizi oldukça yıpratır.
Biz eğitimciler için derste bir soru sorduğumuzda ve öğrencimiz bilemediyse, başkasına geçmeyiz veya direkt olarak cevabı şudur demeyiz.
İp uçları vererek kazanımı oluşturmaya gayret ederiz.
Değerli ebeveynler,
Allah çocuklarımıza müthiş bir öğrenme mekanizması vermiş, bizlerin tek yapması gereken onlara yol yordam göstermek olmalı.
Önce rol model sonra beklenti olmalı…
Ha, zorlanıyor mu yavrumuz?
Onlara yapabilecekleri her konuda ip uçları verirseniz o zaman hiç unutamayacakları öğrenmeyi gerçekleştirmiş olurlar…