Yavrumuz canımızın içi olsa da, ona asla kötü niyetle yaklaşmasak da, bazı yaklaşımlarımız kötü sonuçlar doğurabilir.Çocuklarımızı Dudaktan Öpmemiz gibi⚠️
Bebekliğinden itibaren bizi gözlemleyen çocuklarımız, ebeveynleri ile olan ilişkilerini baz alarak kendi ahlak çerçevelerini oluşturmaya başlıyorlar.
Anne ve baba ile iletişiminde kullandığı tensel temas öğeleri ve sevgi sözcükleri, bir süre sonra çocuğunuzun dış dünyayla gerçekleştirdiği sevgi alışverişinde temel mekanizmalar haline dönüşüyor.
Yani biz anne babalar olarak çocuklarımızı severken cinsel öğeler içeren davranışlara dair pekiştirici tepkilerde bulunduğumuzda, çocuğumuz farklı bir zamanda dış dünyadan gelebilecek istismar amaçlı davranışları ayırt edemeyebiliyor.
Dudaktan öpme davranışımız görünürde zararsız olsa da, geçmişten bu güne aktarılmış olması beklenen mahrem alan sınırlılığının ihlaline yönelik riskler içeriyor.
Babası veya annesi tarafından çocukluk çağına kadar karşı cins ebeveynle banyoya girmek, sürekli kucağa alınıp tetikleyici şekilde hoplatıp zıplatarak sevilmek, dudak dudağa öpüşmek, erojen ve cinsel öğe içeren bölgelerin ebeveynler tarafından rahatça sevilip okşanması, çocuğun yanımızda çırılçıplak kalmasına müsade etmek, ilk bakışta masumca gelse de ilerleyen zamanlarda çocuğumuzun, bir başkası tarafından aynı şekilde istismara uğramasına neden olabiliyor.
Pedagoganne-Yani öz anne baba tarafından cinsel çağrışımlar içeren bir tarzda sevilen çocuk, bir akraba, komşu veya yabancı bir kişi tarafından da aynı muameleye maruz kaldığında; sevmenin bir şekli sandığı bu davranışlar sayesinde cinsel tacize maruz kalabiliyor.
Çocuğun tacizi algılayamama nedeni ise anne ve babadan öğrendiği sevgi ifade şeklinin bu yönde olması olabiliyor.
Yani çocuk için Cinsel Öğe içeren davranışlar Normalleşmiş oluyor.. ⚠️
Bu nedenle anne ve babaların çocuklarını severken onların mahrem alanlarına saygılı olmaları, çocuklarını dış dünyadan gelebilecek tehlikelerden koruyabilmeleri konusunda en önemli detay ⚠️
Kaynak: Pedagoganne