Yaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşıyoruz.
İşin içine yüksek nem oranı da girince evler durulmaz oluyor.
Kendimizi ailecek parklara, sahillere, ormanlara, ez cümle yeşile ve maviye atıyoruz.
Denize giriyoruz, piknik yapıyoruz.
Mangallar, semaverler yanıyor, yiyoruz, içiyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz.
Ya sonra ?
Evet ya sonra ?
Yiğitliğiyle, dürüstlüğüyle, temizliğiyle nam salmış Türk Milleti’nin deniz sefası, piknik keyfinden sonra geride bıraktığı sahilleri, ormanları, parkları burada tarif etmeye ben utanıyorum.
Ters çevrilip yere dökülmüş yanmış mangal kömürleri, jelatini yırtılmış tavuk kanadı köpükleri, buruşturulup atılmış pet bardaklar, olduğu yere bırakılmış çöpler, daha neler neler.
Çocuk parklarında çılgınca eğlenen büyüklerin zarar verdiği salıncaklar, kırılan oyuncaklar, yerlerde bir karışa yaklaşan çekirdek kabukları…
Dünden kötü bırakıldığından çöpün pisin içinde piknik yapmaya çalışan aileler, zinciri kopmuş salıncakta oynamaya çalışan çocuklar, yerdeki karpuz kabuklarına üşüşen sinekler…
Sanki ertesi gün, ertesi hafta kendileri oraya gelmeyecekmiş gibi hoyratça kullanılan alanlar…
Aslan yattığı yerden belli olur demiş atalarımız.
Evimizin, hanemizin, dükkanımızın yani şahsımıza ait olanın temiz olması yetmez.
Ortak kullanım alanlarımız da temiz olmalı.
Yemekten sonra masamızın pis bırakılması ile piknik yaptığımız yerin pis bırakılması arasında hiçbir fark yok.
Çocuğumuza aldığımız bir oyuncağın boyu, kilosu ona uygun olmayan bir akrabamız tarafından kullanılarak kırılması ile çocuk parklarındaki salıncakların insanlık dışı kullanımlarından dolayı kopmaları arasında da hiçbir fark yok.
Banyodan sonra kirli bırakılan küvetle, denize girdikten sonra çöplerimizi bıraktığımız sahil kenarı arasında da…
Ne ara böyle bir Millet olduk biz ?
Kendinin olana özen gösteren, temiz tutan ama ortak kullandığımız yerlerde hijyene, temizliğe, düzene önem vermeyen.
Müslümanlığın ana şartlarından biri “temizlik” değil mi ?
Sorsan Müslümanız ama temizliğe dikkat etmeyen, üstelik kamu malını hoyrat kullanan Müslüman mı olur ?
***
Sıcakladığımızda, bunaldığımızda, güzel vakit geçirmek için kendimizi attığımız HEPİMİZE AİT yerlere en az “EVİMİZ” kadar özen göstermezsek tarih bizi “ÇÖPÜN İÇİNDE PİKNİK YAPANLAR” olarak yazar.
Lütfen bu konuda daha hassas, daha bilinçli ve birbirimize daha saygılı olalım.
Serkan Kapancı