Çocukluk yıllarında hangi hisle uyanılmışsa bayram sabahına, yetişkinlikte bayram denilince o his kaplar insanın içini…. kimine göre bayram mutluluk, kimine göre hüzündür bundan dolayı…
Kendi çocukluğumdan hatırlarım, bayramda annem erken kalkar, kapı ve camları açardı.
Günün daha ilk ışıkları ile tertemiz bir oksijen evimizin içinde kendini hissettirirdi.
Ocağa koyduğu çayın, hazırladığı böreklerin kokusu yayılırdı evin içerisine. Babamın kısıkça açtığı radyodan bizlerin bilinçaltına duyurduğu bayram sabahı mesajları yatak keyfimize eşlik ederdi…
Bayram namazına gitme hazırlıkları, bayram sabahının en güzel telaşı idi. Yeni aldığımız bir elbiseyi kendine has kokusu ile giymenin mutluluğu, dışarıda henüz hiç giymediğimiz yepyeni ayakkabı ile evin içinde yürüme provaları çocuksu kalbime heyecan verirdi…
Ya sokaklar… Bayram sabahı sokaklar bir başkadır zaten.
Sabahın daha bu erken saatinde insanların oluk oluk camiye aktığını görürdü çocuk gözlerimiz.
Evlerinin önünü süpüren kadınlar, sanki camiye giden yolların tek tek yol açıcıları gibiydi. Dualar, tekbirler ve cami hoparlöründen hocaefendinin sohbetlerine şahitlik ederdi kulaklarımız…
Camiler dolup taşardı.
Sokakta namaz kılmak bayrama has güzelliklerdendi.
Namaz sonrası ise ayrı bir güzellik…
Hani şimdilerde “Ah o eski bayramlar!” diye iç çekişler duyuluyor ya…
Aslında bu iç çekiş, bugünkü bayramların daha kıymetsiz olduğundan değil, şimdiki ebeveynlerin bayrama o heyecanı katamıyor olmalarından dolayıdır
Bayramlarda oluşan güzel atmosfer “geçmiş günlere” değil, o güne anlam katan “insana” has bir özelliktir.
Özlem duyulan şey de “geçmiş bayramlar” değil, o bayrama anlam katan “insan modeli”dir.
Dün insanlar evlerinden çıkmış, sokak sokak gezerek bayram ziyaretleri yapmış, yüz yüze görüşmenin ve bir tatlı ikramının keyfini yaşamışsa ve bugünküler cep telefonlarından mesaj göndererek bayramlaşmayı tercih ediyorsa, bu “Ah eski bayramlar!” ile ilgili değil, o kişinin bayrama yüklediği anlamla ilgili bir sorundur.
Aileler, geçmiş bayram nostaljisi yapmayı bir kenara bırakıp çocuklara bu bayram hangi cıvıltılı heyecanın yaşatılacağının planını yapmalıdır.
Pedagog Adem Güneş