Çocuklarını hep başka çocuklarla yarıştıran, kıyaslayan, rekabete sokan anne-babalar; çocuklarının sürekli yetersizlik hissetmelerine, kendisini sürekli başkaları ile kıyaslamasına, başkalarını kıskanmasına ve sürekli rekabet içinde olmasına neden olurlar.
Bazı çocuklar ise ebeveynlerinin bu tutumuna tamamen umursamaz bir tavır geliştirerek tepki gösterir. Bu ise ebeveynleri daha fazla çıldırtır.
Çocuk aslında benim senin istediğin kişi olmayacağım demeye çalışıyordur.
Ve bu tamamen kendi kimliğini yok sayıp ebeveynin istediği gibi çocuk olmasından daha iyidir.
Kendi kimliğini ortaya koyan bir davranış modelidir.
Ama ebeveynler çocuk üzerinde kontrol oluşturma çabaları ile yine başka kurabilir. Ve bunu çocuğunun iyiliği için yaptıklarını söylerler.
Ama çocuklarını hiçe sayarak onun iyiliğini isterlerken çocuk; ailem tarafından sevilmek, kabul görmek ve onaylanmak için onların istediği gibi olmalıyım ya da sevilmekten, onay görmekten ve kabul edilmekten vazgeçip kendi istediğimi yapmalıyım der.
Çocuk eğer kendini bu seçim içinde buluyorsa, burada ebeveynlerinin dönüp kendine bakmaları gerekmektedir.
Tutum ve davranışlarında yanlışlıklar olduğu anlamına gelir.
Hep başkaları için yasayan bir çocuğunuz olsun ister misiniz?
Üstelik siz de bugün hep başkalarından şikayet ederken.
Ziya Ünlütürk
Uzm. Klinik Psikolog