-1-
Onlarla az konuşup çok anlama yoluna gidin.
Anlamadan anlaşılmayı beklemeyin.
Bunun yolu da etkin ve kaliteli dinlemekten geçeceğini asla unutmayın.
—————
-2-
‘Neden’ soruları yerine “ne, nasıl” sorularını sorun.
“Bunu neden yaptın? Neden sinirlisin?” vb. sorular çocuklara yargılayıcı ve tehdit edici gelebilir.
Bunun yerine “Ne oldu? Nasıl oldu?” gibi sorular sorarak onların duygu ve düşüncelerini öğrenerek, kendi çözüm yollarını üretmelerine, düşünce güçlerini geliştirmelerine yardımcı olun.
—————
-3-
Çocuklar, işaret parmağınızı değil ayak izlerinizi takip eder.
Yani hareketler sözlerden daha yüksek sesle konuşur.
Yaptıklarınız, eylemleriniz sözlerden daha etkilidir.
—————
-4-
Onlara dokunun, sıvazlayın, sarılın, temas kurun.
Malum yüce yaratıcı kollarımızı sarılmak için yaratmıştır…
Bu gün Avrupa’da birçok doktor reçetelerine ilaç yerine sabah 3 defa, öğle 3 defa, aksam 3 defa sevdiklerinize çocuklarınıza sarılın, kucaklayın diye reçete yazıyor.
—————
-5-
Söz verdiğiniz şeyleri muhakkak yapmaya çalışın.
Onlar, asla söylenenleri unutmaz.
[quads id=1]
—————
-6-
Onları eleştirirken şahsını, kişiliğini değil; yapmış olduğu eylemi eleştirin.
Yani “sen aptalın tekisin yerine yapmış olduğun bu hareket doğru değildi gibi”.
Överken de aynısını yapın.
—————
-7-
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın.
Her çocuk ayrı bir dünyaya sahiptir.
Ayrı ayrı yetenekleri, zekâları ve kişilik yapıları vardır.
Bu yüzden başka insanlarla olumsuz bir şekilde kıyaslanmak bırakın çocukları büyük insanları bile etkiler.
—————
-8-
Hatalarını yüzüne vurmak yerine onlara yakınlık gösterin.
Dünyada hatasız iki insan vardır biri ölmüştür diğeri daha doğmamıştır.
Hataları yüze vurmak insana direnç yaratıyor.
Adeta arabanın vitesini geri almak gibi bir etki oluşturuyor.
—————
-9-
İşi, gücü, eşi, aşı belli zamanlarda askıya alın, onlarla gezin, tozun, uzanın, takla atın…
21.yüzyıl, bize ilişkinin değil işin öncelikli olduğunu telkin ediyor.
Oysa çocukların anne ve babalarıyla çok yakın ilişkiye ihtiyaçları vardır.
[quads id=1]
—————
-10-
Anne ve baba olarak asla Melek rolüne girmeyin.
Çünkü sizde hata yapabilirsiniz.
Yaptığınız hataları ve kavgaları onların gözü önünde halledin ki rol model olasınız.
Her şeyin eksiksiz, hatasız ve kusursuz olsun yolundaki saplantılarınızı pencereden aşağı atın.
—————
-11-
Peygamber efendimizin güzel bir taktiğidir bu: “Kimin evinde çocuğu varsa onunla çocuklaşsın” der.
Çocuklarınızla çocuklaşmayı asla ihmal etmeyin.
—————
-12-
Okuldan gelince ilk sözünüz, dersten, nottan önce ‘bugün doya doya oynadın mı?’ sorusu olsun…
Oyun çocuklar için gıda gibi elzem bir ihtiyaçtır.
Malum günümüz çocuğu beyaz betonlar arasına sıkışıp kalmıştır.
Devasa enerjiler bir türlü atılamamaktadır.
—————
-13-
Düşüncelerini değiştirmeden asla davranışlarını değiştirmeye çalışmayın.
Yani önce kalbine gönlüne girin sonrası kolay.
Davranışlar bu sayede kendiliğinden değişecektir.
[quads id=1]
—————
-14-
Çocuğunuza sevgiyi şartlı öğretirseniz oda sizi şartlı sever.
Örneğin; ‘Eğer uslu çocuk olursan seni severim’ sözünün geri dönüşü ‘bende seni severim ama sende benim istediklerimi yaparsan‘ olacaktır.
—————
-15-
İlginin dozajını iyi ayarlayın, aşırı ilgi, ilgisizlik kadar zararlıdır.
Mesela ilacın azı fayda vermez çoğu da zehirler.
—————
Unutmayın:
Yüzyıllar öncesinde olduğu gibi modern çağda da insanların kalbine girmenin tek yolu, bir gülümseyişte, sıcak bir sözde, içtenlikte gizli.
Çocuklar hayatımızın fotoğraflarıdır, nasıl poz verirsek öyle resim alırız”
Nevzat ÖZER