Okuduğunu, dinlediğini anlayabilme becerisi kazanmış çocukları nasıl yetiştirebiliriz?
Bu konuda ebeveynlerin rolü nedir?
Çoğu anne babanın eğitimle ilgili fikri ve beklentisi okul kapılarının aralanması ile oluşuyor.
Oysa eğitim önce evde başlar.
Çocukların birinci sınıfa başlayana kadar geçirdikleri süreci, erken çocukluk dönemini önemsemek ve uygun bir biçimde tamamlamak gerekiyor.
Bunun için yapabileceklerimizden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
♦ Çocuklarımızla konuşmaya onlar daha bebekken göz teması kurarak başlamak.
♦ Çocuklarımızla kelime sayısı ve anlam açısından zengin cümleler ile konuşmak.
♦ Onlar ile konuşurken bir bebek sever gibi değil ses tonumuza ve vurgumuza önem verdiğimiz bir dille (bir yetişkinle konuşur gibi) konuşmak.
♦ Sordukları sorulara hemen cevap vermek.
♦ Onları düşünmeye sevk edecek şekilde konuşmalarımızı yönlendirmek.
♦ Sürekli bizim konuştuğumuz değil çocuklarımızın da konuşabildiği bir iletişim kurmak.
♦ Olaylar, durumlar, kişiler vb. hakkında ne düşündüklerini sormak.
♦ Gerçekleşmesini istemediğimiz eylemleri ve durumları “olmaz, hayır” vb. kelimeleri kullanmak yerine gerekçeli cümleler kullanarak anlatmak.
♦ Çocuğumuzun gerçekleştirdiği olumlu herhangi bir eylemi ya da kullandığı anlamlı cümlelerden ötürü onu takdir edip gerekçeli cümleler ile anlatmak.
♦ Çocuklarımızın sosyalleşmesi adına yaptığımız her türlü gezi, etkinlik sırasında mümkün olduğunca görsel hafızalarını geliştirmek ve yine onları düşündürtüp konuşturabileceğimiz şekilde bilgiler vermek.
♦ Geriye dönük konuşmalar yaparak –sorular sorarak hafıza gelişimlerini desteklemek.
♦ İyi bir dinleyici olabilmeleri için çocuklarımızın konuştuğu zamanlarda onları dikkatle dinlemek ve bunu onlara hissettirmek.
♦ Çocuklarımız ile konuşmalarımızda nezaket cümlelerini kullanmaya dikkat etmek.
♦ Sorumluluk almalarına ortam hazırlamak ve bu takibi iyi yapmak.
♦ Yönergeleri anlayıp yerine getirebilme aşamalarını belirleyip buna göre geliştirmek ya da uygun önlemleri almak.
♦ Her akşam seviyelerine uygun kitap okumak. Sayfaları onların da görebileceği şekilde ayarlamak ve içerikle ilgili sorular sormak- anlattırmak.
♦ Çocuğumuzun öğrendiği her kelimeyi ve bilgiyi yeni öğrendikleri ile ilişkilendirmek.
♦ Çocuklarımızla sözlü iletişim kurabileceğimiz oyunlar oynamak, canlandırmalar yapmak.
♦ Televizyonda izledikleri her türlü programı önceden incelemek, uygun olanları ve TV karşısında geçirecekleri zamanı ayarlamak.
♦ Her türlü dijital araç kullanımında dikkatli olmak.
Yıllardır bildiğimiz “okur- yazar” ikilisinin ortasına “anlar” kelimesini de eklemenin zamanı geldi.
Belki yıllar sonra okuduklarımızı ve anladıklarımızı deftere değil tabletlere yazacağımız günlere yaklaştık.
Şimdi tekrar düşünmenin zamanı geldi.
Güzel yazı yazabilen çocuklar mı yetiştirmek mi istiyoruz? Güzelce anlayıp anlatabilen çocuklar mı yetiştirmek istiyoruz?
Klasik ya da dijital eğitim araçları ve ortamları fark etmeksizin ebeveynler ve öğretmenler olarak el ele verip “OKU-ANLAR-YAZAR” çocuklar yetiştirmek için hep birlikte ilk adımları atalım.
Dilek Karaçelik
Sınıf Öğretmeni
blog.classloom.com