Hayatımız boyunca yanımızda var olan insanları farkında olmadan iyi veya kötü sürekli törpülüyoruz aslında.
Ama bizi en çok düşündüren çocuklarımızı nasıl törpülememiz gerektiği olmalı.
Ve size şunları söylemek istiyorum:
Sevgi ve saygının olmadığı bir ortamda önce çocuklarımızın ruhunu törpülüyoruz.
Nasıl sevilir, sayılır bilemiyorlar.
Sonra gözlerini törpülüyoruz.
O masum gözler ruhlarındaki yaradan dolayı göremiyorlar: renklerin güzelliğini, doğanın yeşilini, gökyüzünün mavisini…
Gözleri her sabah karanlık bir manzaraya açılıyor.
Sonra kulaklarını törpülüyoruz.
Sürekli hakaret, aşağılanma, kavga duyan o kulaklar duymaz oluyor: kuşların cıvıltılarını, başka çocukların attığı şen kahkahaları ve dünyadaki güzel bütün sesleri.
Sonra törpülenmekten dil de unutuyor güzel sözler söylemeyi…
Sonra da bütün bedeni…
Dünyaya bütün güzelliği ve saflığı ile gelen bu yavruları biz kirletiyoruz, biz köreltiyoruz.
Ruhlarında, kulaklarında, gözlerinde, dillerinde güzel olan her şeyi öyle bir törpülüyoruz ki geriye güzellik adına hiçbir şey kalmıyor.
Bazen düşünüyorum da ağır suçlar işleyen, mutlu olmayı bilemeyen, sevemeyen, şiddet uygulayan, kısaca yüreği is tutmuş insanların ailelerine sorulmalı.
“Sen bu insanın çocukluğuna ne yaptın ve nasıl törpüledin ruhundaki güzellikleri de ortaya böyle istenmeyen bir manzara çıktı?”
Suçlu tek başına suçlu değildir (istisnai durumlar hariç).
Arkasında onu, buna iten mutlaka kötü bir çocukluk vardır.
Tabii bütün ebeveynlere haksızlık etmeyelim.
Elindeki törpüyü çok doğru ve yerinde kullanan aileler de var elbette.
İşte o anne ve babalar, çocuklarının gözleriyle gördükleri, kulaklarıyla duydukları, dilleriyle söyledikleri, bedenleriyle yaptıkları her türlü kötülüğü, yanlışı törpülerler var güçleriyle.
Düşünce önüne basamak olur, korkunca yüreğine cesaret olur, karanlıkta gözüne ışık olur; hep sever, kollar.
Gerektiğinde över, gerektiğinde döver demeyeceğim tabii.
Güzel duyan güzel söyler, güzel gören güzeli çizer. Sen çocuğuna ışık ol yeter, onda yeşermeye hazır filiz çok…
Elindeki törpüye de dikkat et.
Sen neyi törpülüyorsun acaba?
Ruhundaki güzellikleri mi, yoksa çirkinlikleri mi?
Eğitimci – Yazar