Son günlerde artan taciz olaylarını üzülerek izliyor, kızıyor, hatta isyan ediyoruz.
Bununla birlikte kolluk görevlileri ve adalet gerekeni yaparken, biz hangi önlemleri almalıyız bunları biliyor muyuz?
Acaba bize düşen görevler yok mu?
Bizler de sevdiğimiz, gözümüzden sakındığımız, canımız varlıklarımıza farkında olmadan kötülük ediyor olabilir miyiz?
Çocuğunuzun belli bir yaşa geldi. Bir yandan da neler yapabileceğiniz konusunda kaygılısınız öyle değil mi?
Öncelikle bu vakaları önleme konusunda yapılacaklara bakalım:.
a.Çocuk kendi başına yıkanabilecek duruma geldiğinde, kendisinin duş almasını öğretebilirsiniz.
b.Cinselliği öğrendikten sonra ( 3 yaş) birlikte çıplak bir şekilde duş almamalısınız.
c.Çıplaklığınızı teşhir etmemelisiniz.
ç.Odasına izinsiz girmemelisiniz.
d.Özel bölgelerine kimsenin dokunmasına izin vermemeyi öğretebilmelisiniz.
e.Onunla sorunlarını paylaşabilmelisiniz. Küçük hatalarda cezalandırmamalısınız. Öyle yaparsanız,tacize uğradığında size söylemekten kaçınabilir.
f. Tacize ve kaçırılmaya karşı nasıl davranacak? Bunu ailece yaptığınız bir mizansenle öğretebilirsiniz. Yani oyun oynar gibi… Böyle bir oyun kurgulayıp ,o anda nasıl da kuvvetle bağıracağını da yaşatarak.
Ama öğretirken insanlardan korkan, çekinen tavır sergilememesine de dikkat etmelisiniz.
Hayata güvensiz olmamasına dikkat etmelisiniz.
Ayrıca ”çocuğumuzun başına bir şey gelir mi?” korkusundan kurtulun.
Çünkü ne düşünürsek onu hayatımıza çekeriz.
Düşünce geldiğinde hemen başka bir düşünceye geçin.
Aşamıyorsanız bir uzmandan destek alın.
Aksi halde bu korkunuzu, hayata güvensizliğinizi çocuklarınıza da aktarırsınız.
Bu yapmamız gereken davranışın bir tarafı.
Diğer taraf ise, çocuğumuzu severken nasıl sevdiğimizle alâkalı.
Her anne baba çocuğunu sever ancak bazı anne babalar bu sevmeyi abartmakta hatta dudaktan öpmektedir.
Bu davranış son derece yanlış.
Nedenine gelince;
3-5 yaşlarını kapsayan cinselliği tanıdığı (fallik) dönemde; çocuk, cinselliği öğrenir; karşı cinsten ebeveynini paylaşmaz hatta sahiplenme davranışı gösterir…
Bu yaş döneminde annesiyle evlenmek istediğini söyleyen çok erkek çocuk görülmektedir mesela…
Ya da babasıyla evlenmek istediğini ifade eden kız çocukları…
Bu dönemin sonunda ise, babasına ya da annesine karşı hissettiği cinsel dürtüler baskılanır.
Yine bu dönemlerde cinsel uyarılar içeren mesajlardan uzak durulması gerekmektedir.
Örneğin dudaktan öpme, poposuna dokunma, şaplak vurma, cinsel bölgesini öpme davranışı gerçekleştirirken, çocuğunuzu cinsel istismara açık olmasına neden olabilirsiniz.
Bir takipçim demişti ki ‘Ben çocuğuma diyorum ki; dudaktan popondan öpüyorum ama benden başka kimseye öptürme. Dedene, babana, amcana, yabancıya… Fakat bir gün amcası poposuna hafifçe şaplak vurmuş, çığlık çığlık bağırıyor, ağlıyor kendisine dokundu diye. Ne yapmalıyım bu durumda hocam?’
Yapacak tek şey kendinize mübah saydığınız davranışı yapmamak çocuğunuza…
Zira çocuğa yapılmaması gereken davranışı yapıp, sonra da öğüt verirseniz; baba ya da amcadan gelen küçük bir davranışı çocuğun yanlış anlayıp zihninde fırtınalar esmesine neden olabilirsiniz…
O yüzden çocuk, karşısındaki kişi kim olursa olsun, kendi bedeninin özel olduğunu bilmeli.
Ayrıca da kendine ve bedenine saygı duymayı da…
Eğer dudaktan öperseniz neler olabilir?
a.Normal Ebeveyn-çocuk ilişkisinden çok, sapkın(ensest)ilişkiyi çağrıştırabilirsiniz çocuğunuzun bilinçaltında farkında olmadan.
b.Öyle olmasa bile, çocuk bilinçaltında kendisinin böyle bir sapkınlığı yaşadığı düşüncesi geliştirebilir. Ya da tacize uğradığı düşüncesini…
c.Ergenlik ve yetişkinlikte, bu erkek çocuklar aşık olamaz, sevemez, sevgili değiştirir durur. Anneye benzer birilerini arar hayat boyu ve mutlu olamaz da. Ayrıca böyle kız çocuklarında da aynı durum geçerli baba-kız arasındaki ilişkide…
d.Dudaktan öpüşmenin doğru olduğuna inanıp, erkek-kız kardeş arasında da bu davranışı gerçekleşebilirler ve siz ensest ilişki tohumları atmaya neden olabilirsiniz farkında olmadan…
e.Ya da başkasının dudağından öpmesinin sevgi gösterisi olduğuna inanıp ses çıkarmaz ve tacize kapı aralamış olursunuz, hem de istemeden.
Ayrıca ‘aşkım, sevgilim’ kelimelerinin kullanılması da doğru değil evlatlar için…
Bu kelimeleri eşiniz için kullanın ama çocuklarınıza o kelimelerin yerine ‘yavrum, canım kızım ya da canım oğlum vb.’ sözler, ebeveyn-çocuk ilişkisini çağrıştırması bakımından daha doğru kelimelerdir.
Ayrıca dudaktan öpmek; tükürük ve boğaz salgıları aracılığıyla bulaşan ve halk arasında ‘öpücük hastalığı’ olarak bilinen “Enfeksiyöz Mononukleoz”a da neden olabilir.
Belirtileri yüksek ateş, halsizlik, boğaz ve baş ağrısı iken, ilerlemiş durumda tedavide geç kalınırsa dalak yırtılmasından menenjite, zatürreden kalp zarının iltihaplanmasına neden olabilmektedir bu hastalık.
Peki biz hiç mi çocuğumuzu, torunumuzu sevmeyeceğiz?
Tabi ki seveceğiz.
Ama samimi,içten,sevgi dolu ve de ŞEFKATLE…
Cinselliği çağrıştıracak bölgelere dokunmadan…
Sevgiyle kalın…
Kişisel Gelişim ve Eğitim Danışmanı
——————-