Nam-ı diğer 2 yaş sendromu olarak bilinen, aslında sendrom değil sadece bir gelişim süreci olan ve 1-4 yaş arasındaki süreci kapsayan ‘Özerklik Dönemi’nden bahsedelim istedim.
Bu yaşlarda karşılaşılan sinirin en çok bilinen sebeplerine ve tabii ki önerilerine değindim…
ENGELLENİYOR OLMASI
Özerklik döneminde bebeğin keşfetmek için attığı her adım meraktandır.
Merak, bir duygudur ve bebek bu dönemde engellendiği zaman ağlama krizine
girerken ya da sinirlenirken aslında duygusal yoksunluktan tepki verir.
Bu iktidar mücadelesi değildir. Çünkü gelişimi, merakı, keşif isteği engelleniyordur.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
“Hayır” sözcüğü ve durumları ile karşılaşma anlarım minimuma indirin.
Evin düzenini bebeğinize göre ayarlayın.
Uygun cümle yapıları ve kelime seçenekleri ile iletişime geçmeye çalışın.
Bağırmak, vurmak, kızmak, ceza vermek, yalnız bırakmak gibi davranışlardan uzak kalın.
Örnek Cümleler: “Evet o dolabı boşaltmak istiyorsun, hadi beraber yapalım.”
“Evet onu atmak istiyorsun. Gel bu topları atalım.”
“Evet suyu dökmek istiyorsun. Suyu buraya dökebilirsin, burada havuz yapalım.”
FİZİKSEL AĞRI-ACI OLMASI
Bebekler, fiziksel büyüme evrelerinde kendilerini huzursuz eden değişimlerle
karşılaşırlar.
Diş çıkarmak, gaz sorunu, uzama, kilo alma, ateş hastalık gibi durumlar ve gelişim evreleri huzursuzlaştırır.
Çünkü bu durumların verdiği ağrı ve acıyı anlamlandıramazlar ve sinirlenirler.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Bebeğinizin tepkilerine duyarlı olup, ilk olarak sıkıntılarını bilin ve tanıyın.
Bu büyüme evrelerini sıradan olarak düşünmeyin.
Hekim tavsiyeleri doğrultusunda rahatlatıcı yöntemleri uygulayın.
Bol bol ten teması kurun. Sarılın, öpün, rahatlatıcı konuşmalar yapın, sakin kalın, sakin davranın.
Çünkü hisler, bulaşıcıdır unutmayın.
BAŞARISIZLIKLA KARŞILAŞILMASI
Hareket kabiliyeti gelişmeye başladıkça daha çok hareket ve keşfetmek isterler.
Bunun yanında yürüme ile başarısızlık duygusuyla da tanışırlar.
Düştüklerinde, oyun düzeni dış etkenler tarafından bozulduğunda, hedefine erişemediğinde başarısızlık hissi ile sinirlenirler.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Yürümeye çalışıp düştüğünde, hedefine erişemediğinde, oyunu kaza ile bozulduğunda, bebeğinizi motive edin ve destekleyin.
“Yapabilirsin, sana güveniyorum, hadi yeniden deneyelim, yardım etmemi ister misin” vb. ifadeler kullanılabilir.
KENDİNİ İFADE EDEMEMESİ
Konuşmaya başlamadan önce ya da yeni yeni konuşmaya başladığı zamanlarda
neredeyse her bebek, kendini ifade edebilme mutluluğu yaşar.
Bir yandan da kendini ifade edemediği ilk yıl ve kelime dağarcığının kısıtlı olduğu dönemde kendini ifade edemediği için sinirlenirler.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Kendini ifade edemediğinde hırçınlaşmasının normal olduğunu unutmayın.
Her zaman sabırla yaklaşın.
Sabırlı olunmazsa problem çözmenin “bağırarak, vurarak, kırarak” olması gerektiğini
zannederler.
Dil becerisini geliştirmek için ekranlar ile 3 yaşına kadar tanıştırmamaya gayret edin, ona masal-hikaye okuyun, bol bol onunla sohbet edin, iletişim halinde kalın, onunla sohbet etmiyorken bile kullandığınız kelimeler tane tane ve anlaşılır olsun.
YEMEK KONUSUNDA ISRAR EDİLMESİ
Aç olduğunu düşündüğünüz her zaman bebeğiniz aç olmayabilir.
Israrla verilmesine rağmen reddediyorsa istemiyor veya aç değildir.
Her zorlama, bebeğinizi sinirlendirecektir.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Hırçınlaştığında ısrarcı olmayın.
Oyunlar ve oyuncaklar ile dikkatini çekerek yemek yemesini destekleyin.
Ek gıdaya başladıktan sonra BLW teknikleri ile destek olarak bebeğinizin yemeğini kendisinin yemesini desteklemelisiniz. Ayına uygun besinleri kendi yemelidir.
BLW Yöntemi nedir?
ZORLA / SIKIŞTIRARAK SEVİLMEYE ÇALIŞILMASI
Sert, sıkıştırarak, can yakarak, vurarak, çimdirerek, ısırarak sevmek hem bebekleri sinirlendirir hem de sevgi şiddet algısını beyinlerine yerleştirir.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Bebekler, yavaş hareketler, sevgi sözcükleri ile ve nazikçe sevilmelidir.
Tanıdığımız ya da tanımadığımız fark etmeden hiç kimsenin kucağında, ellerinin üzerinde olmasına izin verilmemelidir.
Unutmayın; her bebek bir insan, her insan bir bireydir ve özel alanları vardır.
YORGUN OLMALARI
Hareket kabiliyetinin kısıtlığına bağlı olarak kendini engellenmiş hisseden her bebek,
sinirlenir.
Bebek arabasına binmek, banyo yaptırmak, kıyafet değiştirmek gibi eylemler ebeveynin belirlediği saat ve kontrollerde olduğunda bebeklerin hareket ihtiyacı ile eş
değer olmadığında onları yorabilir ve sinirlendirebilir.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Israrcı olmayın. Mecburiyet gerektirmeyen durumlar dışında yaptırmaya çalıştığınız hareketi yapması için zorlamayın. Yönetmeye çalışmayın. İnatçı hareketlerde bulunmayın.
Dinlenmesine fırsat tanıyın ve oyunun gücünden yardım alın.
YABANCILAMA DÖNEMİNDE OLMASI
6.7. Aydan sonra neredeyse her bebek yavaş yavaş anne babasını diğer
yabancılardan ayırmaya başlar ve onlardan başka bir kucağa gitmek istemez.
Bu normaldir. Yabancıların kucağında iken kendini güvende hissedemezse
tepki verir ve sinirlenir.
NE YAPMALI / NASIL DAVRANILMALIDIR?
Yabancıların kucağına gitmek istemediğinde ısrarcı olmayın.
‘Alışsın” mantığı ile yaklaşmayın ki mahremiyet eğitimi de ilerleyen zamanlarda zedelenmesin.
Biz yetişkinlerin ailesi ve arkadaşları en yakınlarıdır.
Ama unutmayın ki bebekler için genelde anne baba haricindeki neredeyse herkes ilk yıllarda yabancıdır.
Sinirlenen Bir Bebeğe Yaklaşım Nasıl Olmalıdır? / ÖNERİLER
Onun bebek olduğunu unutmayın. Yeni şeyler deneyen, gelişen fakat hala anne babasının yardımına muhtaç olduğunu kendinize hatırlatarak sabırlı olun.
Sinirlendiğinde tıpkı kendiniz sinirlendiğinizde yaşadığınız karmaşayı bebeğinizin de yaşadığım bilin.
Bebeğinizi neyin sinirlendirdiğini anlamaya çalışın.
Belki de beşiğin içinde oturmaktan çok sıkıldı ve dışına çıkmak istiyordur.
Anne ve baba olarak çocuğunuzun hırçınlaştığı zamanlara yönelik ortak bir dil ve tutum geliştirin.
Farklı tepkiler almak bebeğinizin kafasını iyice karıştırıp onu daha hırçın hale getirebilir.
Yeterli ve etkin vakit geçirmeye çalışın, her zaman onunla ilgilendiğinizi ve ihtiyacı olduğunda orada olacağınızı hissettirin.
Bebeğinizle konuşun. Onu sakinleştirecek cümleler kurup, sevdiği şarkı ve ninnileri söylemeniz sakinleşmesine yardımcı olacaktır.
Sarılmanın gücüne her zaman inanın.
Bu dönemde dokunmanın çok önemli bir güç olduğunu hatırlayın.
Bol bol öpün. Ten teması kurun. Desteğiniz ile uyumasına yardım edin.
Pedagog Betül Rümeysa Demirörs