Aile ve Çocuk
No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
No Result
View All Result
Aile ve Çocuk
No Result
View All Result

Çocuklarda çekingenlik… – Pedagog Adem Güneş

Mahcubiyet ve utanma hissi çocukluğun en güzel duygularıdır.

Bundandır ki, her çocuk dışarıda çekingen, evde atılgandır.

Ancak, hataları eleştirilmiş, yanlışlarından dolayı sürekli suçlanmış çocuklar doğallığı yitirilmiş bir çekingenlik içindedir.

Çocuksu utangaçlık değil, değersizlik hissinden kaynaklanan bir çekiniklik içindedirler.

Böylesi çocukların ihtiyacı olan şey, değerlilik hissidir.

Anne babalar yanlış ve hatalı davranışlarında çocuklarından özür dilemeyi bilmeli.

Çocuklarına küsmemeli.

Duygusal baskı altında tutarak davranışlarını düzelteceğine inançlarını bırakmalıdır.

[quads id=1]

9 yaşlarında bir kız çocuğunu getirmişti ailesi.

Çocuklarının son zamanlarda iyice içe kapandığını, çevre ile ilişkisini neredeyse tamamen kestiğini anlatmışlardı.

Aileyi dinledikten sonra bir de kızlarını görmek istedim.

Geldi yanıma çocuk…

Daha odaya girdiği anda içim sızladı.

Omuzları yukarı kalkmış, baş omuzlar arasına saklanmış, eller yürürken sallanmaz hâlde bedenin yanında unutulmuş, adımlar kısa, küçük ve ürkek.

“Sorun nedir?” diye sordum, “Neden buraya geldiniz?”

Çocuk, “Annem babam beni biraz çekingen buluyorlar da o yüzden.” dedi.

– Peki, sence, çekingen misin?

– Bilmem… Belki… Biraz…

– Buraya girerken de çekinerek mi girdin?

– Hı hı…

– Yeni gittiğin yerlerde mi çekiniyorsun hep?

– Evet, onun için ben de bir yere gitmek istemiyorum.

Çünkü bir yerlere gidince, birileri ile konuşmak zorunda oluyorum, kalbim hızlı hızlı atıyor, terliyorum.

[quads id=1]

– Neden?

-Bilmiyorum… Yanlış bir şey yapacağım gibi geliyor sanki.

Yanlış şeyler söyleyeceğim.

Komik duruma düşeceğim, diye korku oluyor içimde.

Bazen de karşımdaki kişinin beni azarlayacağını düşünüyorum.

O zaman da konuşmak istemiyorum.

– Çevrendeki en kızgın kişi kim?

– Hımm… Annem… Ama annemi ben kızdırdığım için kızıyor, yoksa kızmaz ki!

– Nasıl kızdırırsın mesela anneni?

– Onun dediğini yapmayınca kızar hemen. Ben de onu kızdırmamak için dediğini yapmalıyım.

– Yapmazsan?

– Bağırır o zaman…

Çocuğu dinledikçe nasıl da ‘suçluluk hissi’ edindiğini içim acıyarak gördüm.

Annesi ona kızsa da azarlasa da çocuk her halükarda kendini suçlu hissediyor.

Daha o küçük yaşta, annesinden edilgen olmayı, karşısındaki kişinin isteğini yerine getirmeyince nasıl da aşağılanacağını bizzat öğrenmişti.

Böylesi bir öğrenme, kalıcı bir öğrenmedir.

Zira insanın öğrenmesi iki şekildedir.

Biri ‘zihin’ ile diğeri ‘ruh’ ile.

Zihinsel öğrenmeye ‘ezber’, ruhsal öğrenmeye ‘edinme’ diyoruz.

Edinilmiş bilgiler kişiliğin bir parçasını oluşturur.

Ürkeklik, korkaklık, çekingenlik veya agresiflik gibi.

[quads id=1]

İnsanın duyması da iki şekildedir.

Biri ‘kulak’ ile diğeri ‘ruh’ ile.

Kulağın duymasına ‘işitme’, ruhun duymasına ‘his’ diyoruz.

Hisler duyguların tetikçisidir.

Duygular ise davranışları oluşturur.

Ruhta uzun süre kalıcı hisler, ‘huy’ olan davranışa dönüşür.

Huylar kalıcıdır.

Çekingenliği için yanıma getirilen çocukta da kalıcı olan hisler ‘suçluluk’ ve ‘değersizlik’ idi.

Bu kalıcı hislerle çocuğun başı omuzlar arasına saklanmış, ürkek bir kuş gibi insanlardan uzak duruyordu.

Bu çocuğun annesi ile duygusal bir bağı olduğu için, annesinin kendisine kızmasını
‘ruhu’ ile dinliyordu.

Ruhunda duydukları, hislerini oluşturmuştu.

Böylece çocuk, aslında, aşağılanmayı kitaplardan değil, bizzat kendi ruhunda yaşayarak öğrenmişti.

[quads id=1]

Bir ebeveynin çocuğuna bağırması, aşağılaması, belki o an işe yaramış olabilir ve belki çocuk, ebeveynin istediği davranışı yerine de getirmiş olabilir.

Ancak atılan taş ürkütülen kurbağalara değmez.

Bir iş yaptırma uğruna çocuğun ‘değersizlik hissi’ edinmesi ve bu değersizlikten kaynaklanan davranış bozukluklarına girmesi hiçbir anne-babanın işine yaramaz.

Asıl olan şey, çocuğa kendini değerli hissettirecek bir ebeveynlik tarzı benimsemektir.

Ve bu çocuğa bir lütuf değil, onun yaratılıştan hakkıdır.

Zira çocuk, siz değer verdiğiniz için değil, yaratılış gereği zaten değerlidir.

Siz onun bu değerini görseniz de görmeseniz de…

Pedagog Adem Güneş

———

Diğer paylaşımlarımızı sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz…

Facebook

Instagram

Pinterest

———

 

 

Bir erkek, bir kadına neden şiddet uygular? 2
YAZILAR

Bir erkek, bir kadına neden şiddet uygular?

Kasım 4, 2018
Aşırı koruyucu Anne - Baba tutumunun zararları
ÇOCUK SAĞLIĞI

Aşırı koruyucu Anne – Baba tutumunun zararları

Ocak 17, 2018
Çocuğunuz hep aynı oyunu oynuyorsa dikkat
ÇOCUK VE OYUN

Çocuğunuz hep aynı oyunu oynuyorsa dikkat

Şubat 15, 2018
Bebekler neden kusar?
BEBEK BAKIMI

Bebekler neden kusar?

Şubat 15, 2018
Çağın Vebası Bağımlılığın İlacı; Sevgi Ve İlgi
ÇOCUK EĞİTİMİ

Çağın Vebası Bağımlılığın İlacı; Sevgi Ve İlgi

Eylül 23, 2018

FAYDALI BAĞLANTILAR:

Kolay çizim fikirleri

Easy Drawing ideas – Cute Drawings

Dibujos Faciles – Como Dibujar

Dessins Faciles – Como Dessiner

No Result
View All Result
  • OYUN-ETKİNLİK
  • ÇOCUK EĞİTİMİ
  • VİDEOLAR
  • EVLİLİK-AİLE İÇİ İLETİŞİM
  • ANNELERE
  • BABALARA
  • DİĞER
    • MAHREMİYET EĞİTİMİ
    • KİŞİSEL GELİŞİM
    • ÖZGÜVEN KAZANIMI
    • TUVALET EĞİTİMİ
    • YEMEK TARİFLERİ
ARKADAŞLARINLA PAYLAŞ
  • Facebookta Paylaş
  • Whatsappta Paylaş
  • Facebook Messengerdan Gönder
  • SMS ile Gönder
  • E-Maile Gönder
  • Twitterda Paylaş
  • LinkedIn
  • Telegramda Paylaş
×
×
Maile Gönder