Değerler eğitimi, ailede başlar, okulda devam ederek sosyal çevrede pekişir.
Bu üçlü işbirliği yaklaşımı ve karşılıklı etkileşim, kuşaklar boyu devam ederek değerler eğitiminde ortak paydayı oluşturur.
Değerler eğitiminde başarı, ortak değerlere topyekûn sahip çıktığımız ve bunu somut davranışlarımıza yansıttığımız sürece, bireye ‘değer’ kazandırdığımızdan bahsedebiliriz.
Çocuklarının değerlere dayalı yaşamasına isteyen anne-babalar, öncelikle değerlere dayalı yaşamalı ve bunu da çocuklarına göstermelidirler.
1970’li yıllar, alt ve orta gelirli ailelerin yoğun olduğu yıllardı.
Rahmetli babam, Karayollarında çalışırdı.
Tek maaşla beş çocuk yetiştirmek zor işti.
Aileler genel olarak sadece maaş günlerinde et yerdi.
Babam bazen maaş günü olmasa da, eve et alırdı.
Annem,
“Maaş günü değil, neden et aldın?” diye sorardı.
[adace-ad id=”300003″]
Babam, şöyle cevap verirdi:
“Bugün arkadaşlarla dışarıda yemek yedim. Çocuklarımın ve senin rızkını harcadım. Onun karşılığı olan eti alıp geldim, hakkınızı helal edin”, cevabını verirdi.
Değerleri böyle öğrendim ve böyle öğrettim.
Eğitici ve Bilgilendirici diğer paylaşımlarımızdan haberdar olmak için facebook sayfamızı beğenmeyi unutmayın…
Ailede Mutluluk ve Çocuk Eğitimi
[adace-ad id=”300004″]