1999 yılında Amerika Pediatri Akademisi bir bildiri yayımlıyor:
2 yaş altı çocuklara televizyon yasak!
Bazı kesimler bu keskin ifadeli bildiriyi eleştiriyor ve “Çocuklar ne kadar fazla uyarıcıya maruz kalırsa o kadar iyi” tezini sunuyorlar.
Bu konuda ateşli bir tartışma başlıyor.
Beyinle ilgili bilinmesi gereken başka önemli bir bilgi var.
Erken yaşlarda oluşturulan ve güçlenen köprülerin bozulması çok zor.
Anadili kontrol eden nöronlar arasındaki köprü gibi.
Hatta bir araştırmada yaşlı insanlara tüm detayı ile hatırlayabildikleri deneyimlerini soruyorlar.
% 80’inden fazlası çocukluk yıllarına ait deneyimleri hatırlıyor.
TV’NİN ZARARLARI
TV’nin farklı özellikleri var: parlak renkler, yüksek sesler, gürültü, hızlı sahneler, abartılı davranışlar, yakın ve uzak çekim arasında geçiş, sahneler arası hızlı geçişler, reklamlar. Bütün bunlar insanların ilgisini tutmak için tasarlanmış.
Bu yapıda, yetişkin beyni bir programın ya da filmin konusunu takip edebiliyor.
Ama bir çocuk takip edemiyor.
Bir sahnenin değişmesi bile çocuğun ilk sahneyi unutmasına sebebiyet verebiliyor.
TV izleyen çocuğun beyni (nöronlar) bu kısa dikkati özendiren yapıya göre şekilleniyor.
Bu da uzun dikkat, yoğunlaşma ve disiplin gerektiren sonraki öğrenmeleri zorlaştırıyor.
Hatta Washington Üniversitesinde yapılan bir araştırmada TV izleyen çocuklarda daha çok ADHD (dikkat bozukluğu) sorunu bulunuyor.
Unutmayın bir çocuğun beyninin % 75’i ilk 6 yılda şekilleniyor.
Bu sürede ne kadar çok TV izlerse, beyin o kadar TV’nin kısa dikkati özendiren ortamına göre şekilleniyor.
Unutmayın erken yaşta böyle şekillenen beynin yeni bir şekil alması daha zor.
Bunun yerine çocuk oyun oynamalı ve aile ile iletişim içinde olmalı.
Dr. Özgür Bolat
———————-
Günlük paylaşımlarımızdan haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz;
Facebook Instagram Twitter Youtube
————-