– Acıkmadan karınlarını doyurduğumuz,
– Üşümeden bedenlerini ısıttığımız,
– Susamadan suyunu çantasına tıkıştırdığımız,
– Henüz ağlamaya başlamadan güldürmeye çalıştığımız,
– Üzülmesine, küsmesine izin vermeden “oyalamaya” çabaladığımız,
– Ayaklarının bağları çözülene kadar yürüyerek yorulmasına izin vermeden kendilerine kendilerine araç tahsis ettiğimiz çocuklarımıza;
bizim adımıza hiç kimse hayatın sadece zıtlıklarla birlikte keyif alınacak bir şey olduğunu öğretemez.
Dr. Yaşar Kuru