Çocuğun iç dünyasını şaşkına çeviren anne baba tutumu;
– Annesinin babasının kendisiyle “pazarlık” yapmasıdır.
Örneğin;
– Sözümü dinlersen ben de sana “şunu” alırım.
– Beni dinlemezsen, “şunu” unut…gibi.
Bu girdabın içine sokulan çocuk, annenin babanın asıl fonksiyonlarını anlamakta güçlük çekmeye başlar.
İleride de, hayatın her aşamasını ve insanların her birini “pazarlık” unsuru olarak değerlendirir.
Hatta, eşinin karşılıksız sevgisini anlamakta bile zorlanabilir.
Dahası;
Yaşamın birçok alanı hakkındaki analizi de diğer insanların frekansından çok farklıdır.
Mesela;
– Okuyacaksın da eline ne geçecek, ha?
– Kitap okumak bana ne kazandırır ki?
– Çocuğa karşı sus sus, nereye kadar?
– Bu çocuk şimdiden laf dinlemezse, ileride başımıza bela olur…şeklinde birçok konuda verimi ve çıkarı önceden “koklama”, sezme çabası içinde olabilir.
Bu yüzdendir ki;
Çocuklarınızla pazarlığa girişmekten uzak durmakta büyük yarar vardır.
Çocuk, söz dinlemenin faydasını da, dinlememenin zararını da yaşayarak görürse hayata anlam katmaya başlar.
Ancak, çocuğun yapması ya da yapmaması gereken konuları sizden duymaya başladığında hemen sebebini öğrenme çabası gözlenir.
O noktada sonuçla ilgili ona yapılacak hatırlatmalar elbette olmalıdır.
Kastımız, çocuğun pazarlığa dayalı bir iş yapmasının ya da yapmamasının önüne geçilmesi gerektiği yönündedir.