Çocuğumuzu başkaları ile KIYASLAMAK onda teşvik değil, YETERSİZLİK oluşturur..
Çocuk yetiştirirken çok fazla yapıyoruz.
Yemek yedirirken, üzerini giydirirken başlıyoruz kıyaslamaya.
Sonra adım adım eğitim hayatına ve ahlaki gelişimine kadar yansıtıyoruz..
?Çocuklarımızı büyürken oldukları hali ile kabul etmek yerine komşu çocukları, arkadaşlarımızın çocukları, akraba çocukları veya kendi çocukluğumuz ile kıyaslıyoruz.
Daha sonra dediğimiz “canın sağolsun yavrum, senden önemli” sözü de hükümsüz kalıyor..
✖ Bizim zamanımızda diye başlıyoruz…. Falancanın çocuğunu gördün mü diye devam ediyoruz…. Bunlar maalesef ki çocukta aynı zamanda yetersizlik hissi de oluşturuyor… (Ben yetersizim, beni olduğum gibi sevmiyorlar)
ÇÖZÜM OLARAK ÇOCUKLARIMIZI KIYASLAMAK YERİNE ŞÖYLE YAPABİLİRİZ:
✋Çocuk bir şeylerle karşılaştırılacaksa, kendisi ve kendi gelişim dönemleri ile karşılaştırılabilir. Ve problem anında hemen çocuğa değil çevresel şartlara bakmak gerekir..
✋Kuru kuruya karşılaştırmak yerine kökte ne var onu aramak gerekir.
– Ders mi? O zaman çocuk dersi mi anlamıyor, okulda mı problem yaşanıyor, ders basit mi geliyor, ortamda akran zorbalığı mı var? Her birine öğretmen ve rehberlik servisi ile gide gele araştırarak bakılmalıdır. Kuru kuruya “dıdısının dıdısı var yaa doktor olacak elllaaaam sen hiç kitap açma” denmemelidir..
– Kötü bir alışkanlığı mı var? O zaman önce aileye sonra çevreye okula vs bakılmalı. Önce o problem kaynak ile bağlantısı kesilmelidir. Ya da o probleme kaynak alan her ne ise ıslah edilmelidir.
– Yemek mi yemiyor? O zaman önce bir doktora danışılmalı, fizyolojik bir rahatsızlık mı ona bakılmalıdır. Doktor temiz derse o vakit pedagojik olarak destek alınmalı, kıyaslayarak zorlayarak baskı ile bir şeyler yapılmamalıdır..
?Unutmayın her ne problem yaşarsanız yaşayın altında yatan nedeni bulmadan kuru kuruya çocuğa yüklenmek, kıyaslamak çözüm değil kaostur…