Depresyon her ne kadar ergenlik yıllarında görülse de, çocukluk çağı depresyonu daha küçük yaşlarda da başlayabilir. Çocuğunuz depresyonu anlayabilecek veya anlatabilecek sözlere sahip olmayabilir, eğer bu belirtileri görüyorsanız, aile çocuk doktorunuzla görüşmenizi öneriyoruz.
Çocuğunuzun Notları Düşmeye Başladı
Çocukluk çağı depresyonu odaklanmayı zorlaştırır, bu da çocuğunuzun bir öğretmeni dinlemesini veya ödevi ile uzun süre uğraşmasını zorlaştırabilir. Eğer yıldız öğrencinizin ya da çocuğunuzun notları aniden iniş göstermeye başlıyorsa, neler olup bittiğini etraflıca incelemenizi öneririz.
Çocuk ve ergen psikiyatristleri, ‘’çocuklar bu dönemde dikkat ve konsantrasyon kaybı yaşarlar, kendilerini çok da iyi hissetmezler. Kafaları çabuk karışır ve tekrar tekrar tekrar uğraşmak zorunda kalırlar. Sonunda kendi düşünce sistemlerinin iyi çalışmadığını düşünerler.’’ Diyorlar.
Uykusunu Aldığı Halde Yorgun Hissediyor
Gençler ya da çocuklar çok geç uyuyabiliyorlar. Ancak uyku alışkanlıklarındaki alışılmadık bir değişiklik, izlenmesi gereken depresyon sinyaller olabilir. Bazı çocuklar öğleden sonranın tamamını uyuyarak geçirmek isteyebilirler.
Depresyonlu insanlar genelde erken kalkarlar ve uykuya geri dönemezler. Uykuları onarıcı değildir. Ne kadar uyusalar da, ertesi gün yorgun hissederler.
Bu yorgunluk çocukların eğitim ve/veya sosyal yaşantılarında da görülebilir. Psikiyatristler ‘’Genellikle çocuklar ya da gençler yorgun hissettiğinde uykunun dinlendirici etkisi önemini kaybeder.
Uyusalar da dinlenemezler.’’ diyorlar. Çocuklar öğleden sonra uydukları için okula geç kalırlar ya da ödevlerini yapamazlar. Özetle depresyon çocukların normal yaşam düzenini bozar.
Çocuğunuz Değersiz Olduğunu Hissediyor
Çocuğunuz ‘’…Kimse beni sevmiyor/ hoşlanmıyor…’’ ‘’…Değersizim… ‘’ gibi şeyler söylerse bunu geçiştirmeyin. Konu ile ilgili biraz daha derine inin. Bir terapist büyük ihtimalle çocuğunuzun bu düşüncelerden ve yanlış kötümserlikten uzaklaşmasına yardımcı olabilir.
Psikiyatristler ‘’Uygunsuz ve depresyona yönelik düşüncelerin tanımlanması gerekir. Ardından da düşüncelerle yüzleşmenin uygun bir yolunu bulmak gerekir. Bu düşünceye meydan okunabilmelidir. Bunu yapmak için yanlış düşünce ile yüzleşmekten daha uygun bir yol yoktur.’’ diyorlar
Çocuğunuz Çeşitli Yerlere Davet Ediliyor Fakat Önemsemiyor
Depresyonlu insanlar kendilerini toplumdan izole etmek eğilimindedirler. Geri çekilmeyi çok hızlı hissedebilen gençler, depresif arkadaşlarını davet etmekten çabucak vazgeçebilirler. Böylece davetlere katılmadıkça, çağrılmaları da zorlaşır.
Psikiyatristlerin görüşüne göre ‘’Kendini zayıf hisseden kişi, keyifli deneyimler için hevesli olmayabilir. Ya da bu deneyimleri yaşasa da bundan zevk almaz.’’ ‘’Etrafta dolaşmayı eğlenceli bulmaz ve sosyal dokudan uzaklaşır.’’
Çocuğunuz Eğlence Planlarını Reddediyor
Okuldaki arkadaşlık ilişkileri, müzik dinlemeler, spor saatleri çocuğun kendisini iyi hissetmesini sağlıyor gibi düşünmek mantıklıdır. Ancak, çocuğunuzun normal stres uzaklaştırıcı ile gerçekten rahatlayıp rahatlamadığını izleyin.
Depresyonda olan insanlar arkadaşlarla yapılan faaliyetlerden keyif almazlar. Çünkü, insanlar onların da konulara katılmalarını isterler, çocuğunuz da bunu ister, fakat yapamaz.
Konuşmalar Sürekli Gergin Bir Havaya Dönüşebilir
Hüzün, yetişkin depresyonları için bir uyarı işareti olsa da, gençlerde ya da çocuklarda bu duygu kendini çok net bir şekilde ortaya koymayabilir. Gençler ve çocuklar pek çok kez üzgün ve hüzünlü görünmeyebilir. Depresyon onlarda, kendini sinirlilik şeklinde de gösterebilir.
Çocuğunuz tipik gençlik ruhsal dalgalanmaları yaşayabilir. Sabah kötü hissedip, akşam yemeğinde sakinleşebilir. Ancak çocuğunuz kendini size kapatıyorsa, depresyon ihtimalini sakın göz ardı etmeyin.
Bunların yanı sıra eğer çocuğunuz;
Ailece neşeli olduğunuz anlarınızda, mutlu hissetmiyorsa,
Her zamankinden daha kolay ve sık ağlıyorsa,
Sizin kendisi ile konuşup rahatlatmanızı kabul etmiyorsa,
Sürekli fiziksel şikayetleri varsa (baş ağrısı, mide ağrısı vs.),
Çevresi ile ilgilenmiyorsa,
Yemek yeme alışkanlıklarında düşüş ay da artış varsa,
Vee tabii ki, ailenizde depresyon öyküsü varsa (ailesinde depresyon öyküsü ya da sinyalleri taşıyan bireylere sahip kişiler, depresyona yakalanma konusunda daha fazla risk altındadırlar.) Bu gibi durumlarda mutlaka bilgili olmanızı ve fazla vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanızı öneririz.