Çocuğun dilinden anlamak empatik anne-babanın işidir.
Çocuğun dilinden anlamak aynı zamanda deneyimle öğrenilir.
Ağlamasının tonunu öğrenirsiniz, ağlama tonuna göre ne istediğini ilişkilendirirsiniz, mimiklerini keşfederseniz, davranış tekrarları ile davranış anlamlarını öğrenirsiniz.
Sözel iletişime geçilen dönemde anlamsız seslerin anlamlarını keşfedersiniz.
Çocuk abu der siz ne demek istediğini olası seçenekler arasından eleyerek bulursunuz.
Aranızda bir dil gelişir.
Kimi çocuk su isterken abu der, kimisi ma der, kimisi hu der, kimisi uuu der.
Neyin ne anlama geldiğini anlarsınız.
Peki bu dili öğrenirsin ve hassassındır ama bir de duyguların dili vardır.
Çocuk ne kadar küçükte olsa ne istediğini bilir. Ne kadar süt içeceğini, ne zaman içeceğini, ne zaman uyuyacağını, ne zaman uyumak istemediğini bilir.
Özellikle annenin görevi empatik olarak bunu anlamak ve çocukla senkronize olmaktır.
Senkronize olamayan anne çocukla savaş içine girer.
Az süt içti, az uyudu, uyku saati geçti gibi düşüncelerle çocuğa daha fazla süt içmesi, daha fazla uyuması, şuan da uyuması gerekiyordu diye baskı uygulamaya başlayabilir.
Bu ise çocuk için olduğu gibi kabul edilmediğini, anlaşılmadığını hissettirir.
Çocuk burada mizacına göre anne ile savaşa girip istediğini diretir ya da pasif bir tavırla uyumlanır. Ama iki durumda olumsuz sonuçlar yaratabilir.
Çocuk için iyi olacağını düşündüğün kimi zaman kitaplardan, kimi zaman annenden, kimi zaman kayınvalidenden, kimi zaman konudan komşudan öğrendiğin şeyleri, kimi zamanda kendi kişiliğine göre bir şeyleri uygulamaya çalışırsın ama burada hesaba katman gereken en önemli şey çocuğun mizacıdır.
Çocuğunu tanı.
Onu kıyaslama.
Onu kurallarına uydurmaya çalışma.
Onun fizyolojisini anla.
Onunla senkronize ol.
Ziya Ünlütürk
Uzm. Klinik Psikolog