Kendisini;
Televizyondan, internetten, akıllı telefondan koruyamayan, uzak tutamayan bir annenin babanın, çocuğunu;
– Sanal alemden uzaklaştırmaya,
– O cihazları çocuğuna sınırlandırmaya,
– Onu, sanal dünyadan korumak için ona baskı yapmaya hakkı olur mu dersiniz.
Kendisi hızlı, hareketli, hiperaktif, stresli ve sıkıntılı olan bir annenin, babanın, çocuğunu sakinleştirmesi, yavaşlatması, ders çalıştırması, ödev yaptırması, sözünü dinletmesi mümkün müdür, bilemiyoruz.
O halde;
Tahammül katsayınızı artırmak, bekleme alışkanlığı kazanmak istiyorsanız,
Hızlılık, çabukluk, acelecilik, panik benzeri hallerinizden şikayetçiyseniz, şunları yaparak işe başlayabilirsiniz:
1. Akılsız cep telefonu kullanınız.
2. Bununla birlikte, o telefonu evinizde yine de kullanmayıp, maliyeti ona göre yüksek de olsa evinize sabit telefon bağlatınız.
Böylece;
– Birisini aramak istediğinizde, birkaç adım atarak, işinizden uzaklaşarak bunu yapmak zorunda olacaksınız.
– Sabit telefona fiziksel anlamda “bağlı” olduğunuz için, ev içinde bazı işler sizi beklediği için, konuşmalarınızı sohbete dönüştürmeden yapmış olursunuz.
– Eliniz ikide bir telefona gitmeden, kendinizi birilerini aramak zorunda hissetmezsiniz.
– Akıllı telefonlarınızla görmekte olduğunuz telefon dışındaki işlemlerinizi, evinize akacağınız kasalı, sabit bilgisayarla görebilirsiniz.
3. Mizacı gereği sakin sakin konuşan, yavaş yavaş yürüyen, ağır ağır hareket eden genç ya da yaşlı kimselerle her fırsatta birlikte olmaya çalışın.
4. Televizyondan uzak durun. Dünya ile irtibatınızı “radyo” aracılığıyla sağlayın.
Haberleri, olayları görüntülü izlemekle artı bir kazancınız olmaz.
Bazı gelişmelerden 24 saat sonra, bazı olaylardan 3 gün sonra haberdar olursanız hiç bir şey kaybetmezsiniz.
Görüntülü sistem bizi kendisine öylesine bağladı ki, kurtulma çabası içinde bile olamıyoruz.
Önce;
30 yaşındaki yetişkin bazı hazlarından uzaklaşabilme iradesi göstermeli ki, 7-8 yaşlarındaki çocuğuna irade kazandırabilsin.