Bugün Dünya Kız Çocukları Günü.
Doğduğunda “kız” olduğu için babasının üzüldüğü, annesinin sevinmediği, ailenin itibar etmediği kız çocuklarının günü.
Kız olduğu için okula gönderilmeyen, ev işlerine koşulan kız çocuklarının günü.
İlkokuldan kardeşlerine annelik yapsın diye alınan kız çocuklarının günü.
Abisinin, amcasının, babasının tecavüzüne uğrayan, parayla satılan, küçücük yaşta evlendirilen kız çocuklarının günü.
14 yaşında doğurup anne olan kız çocuklarının günü.
Anasından, babasından, abisinden, kocasından, kaynanasından dayak yiyen kız çocuklarının günü.
Ve diğer taraftan tütülerle, tüllerle, kurdelalarla, pembeler içerisinde prensesler gibi büyüyen kız çocuklarının günü.
3 yaşında ojelenip, 5 yaşında parfüm kullanmaya başlayan, 7 yaşında topuklu ayakkabı giyen, ilkokulda makyaj yapıp saç boyatan kız çocuklarının günü.
Barbi bebeklerin süslü dünyasında moda, güzellik, bakım dışında başka bir şey düşünemeyen kız çocuklarının günü.
Her şeyde olduğu gibi burada da orta yolu bulamamışız.
Bir taraf mağrur prensesler yetiştirirken bir taraf itip kakıyor yavruları.
Pek kutlamaya yüzümüz yok ama kutlamadığımız için, unuttuğumuz için, değerini bilmediğimiz için bu haldeyiz belki de.
Büyümüş bir kız çocuğu ve bir kız çocuğu annesi olarak unutulup gitmesin istedim.
Kız çocuklarının dövülmediği, sövülmediği, itilmediği, okula gönderilip kendi ayaklarının üzerinde durabildiği, düşünebildiği ve düşüncesine saygı duyulduğu bir ülke diliyorum.
Kız çocuklarının objeleştirilmediği, önce çocukluklarını, sonra genç kızlıklarını, sonra da kadınlıklarını insan gibi yaşayabildikleri bir ülke diliyorum.
Gününüz kutlu, yolunuz açık olsun çocuklar.
Şermin Yaşar – Oyuncu Anne