İlişkinizin aynı mutluluk seviyesinde seyredebilmesi için atabileceğiniz basit adımlar ve sormanız gereken önemli sorular var.
Herkes mutlu bir ilişki yaşamak ister, ama çok az kişi bunun için doğru adımları atar.
Eşinize karşı ne kadar dürüst olduğunuz, bazı konularda onunla ne kadar iletişime geçtiğiniz çok önemlidir.
İlişkinizin sona ermemesi ve mutluluğunuzun her daim sürmesi için atabileceğiniz çok basit adımlar var.
İşte yıllardır evli çiftlere yardımcı olmaya çalışan ve onların deneyimlerinden çok şey öğrenen 14 boşanma avukatından ilişki tavsiyeleri…
KARŞINIZDAKİNİ DEĞİŞTİREBİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNMEYİN
“Öncelikle kendinize karşı dürüst olun.
Eğer içten içe biyolojik olarak kendi çocuğunuz olmasını istiyorsanız kendinizi üvey anne olmanın yeterli olacağını inandırmaya çalışmayın.
Bu noktada eşinize içten içe gönül koymanız ve sonra pasif agresif davranışlar geliştirmeniz kaçınılmaz olur.
Mesela akşam 10’a kadar eve gelmeyip çalışıp para kazanan birini istiyorsanız mavi yakalı biriyle evlenmeyin, mutlu olamazsınız.
Karşınızdakini değiştirebileceğinizi düşünmeyin çünkü bunu başaramazsınız.”
[quads id=1]
SOSYAL MEDYADA KENDİNİZİ KAYBETMEYİN
“Sosyal medyayı kendinizi kaybetmeden kullanın.
Sağlıklı bir ilişki yaşamak istiyorsanız gerçek hayatta da birlikte vakit geçirmeniz çok önemli, sosyal medya çoğu zaman tehlikeli bir dikkat dağıtıcı olabiliyor.
İlişkiniz hakkındaki iyi ya da kötü detayları sosyal medyada yayınlamak ilişkinizi kötü etkileyebilir.”
EŞOFMAN ALTINIZI ÇIKARIN, RUJUNUZU SÜRÜN
“Seks ve mahremiyet, ilişkilerin özellikle çocuk olduktan sonra hızlıca kaybolabilecek kilit noktalarıdır.
Eşofman altınızı çıkarıp rujunuzu sürmenin tam vakti.
Eşinizi elinizde tutmak için çabalamanız gerekir.”
BİRLİKTE OLDUĞUNUZ KİŞİYİ İYİ TANIYIN
“Eğer bir çiftin boşanmasına tanıklık ediyorsanız mutlaka şikâyetlerini ve savunmalarını sorun.
Böylece bir bireye karşı yaratılabilecek aile içi şiddet, aldatma ya da şiddetli geçimsizlik gibi iddiaları görmüş olursunuz.
Böylece bir arada olduğunuz kişiyi daha iyi anlarsınız.”
PARA DIŞINDA HER KONUDA GİZEMLİ OLUN
“İlişkinizdeki gizemi sürdürmeye devam edin ancak bunu kesinlikle para konusunda yapmayın.
Çünkü ilişkinizi kötüye sürüklemek istemiyorsunuz kişisel finansal alışkanlıklarınızdan ve hedeflerinizden vazgeçmelisiniz.
Eğer kavga ederseniz hem güç kaybeder hem de birbirinize kırılırsınız.
Ayrıca şunu belirtmekte de fayda var, mutlaka bir B planı yapın. Mesela kendinize ait bir kredi kartınız olsun.
Çünkü neye ne zaman ihtiyacınız olacağını bilemeyebilirsiniz.”
[quads id=1]
1970’LERİN KURALLARIYLA YAŞAMAYA ÇALIŞMAYIN
“Evlilik sözleşmesi imzalayın.
Pek çok insan evlenirken boşanma fikrini düşünmek bile istemiyor.
Çiftlere çok sevimsiz gelen bu sözleşme aslında boşanma evresini kolaylaştırıcı bir faktör.
Eğer sözleşme imzalamazsanız devletin boşanma kanunlarıyla yargılanmak zorunda kalırsınız. 20 yılda evlilikler bile değiştiğine göre artık kimse 1970’lerin evlilik kanunlarıyla yaşamamalı.”
KÖRKÜTÜK AŞIKSANIZ, PARTNERİNİZİN ARKADAŞLARINA DİKKAT EDİN
“Flört döneminde partnerinizin arkadaşlarına dikkat etmenizde fayda var.
Onun arkadaşlarını sevmemeniz ilişkiniz için ilerleyen zamanlarda sorun yaratabilir.
Çoğu insan arkadaş çevresini kendilerine benzeyen insanlardan oluşturur.
Haliyle arkadaşlarını sevmediğiniz partnerinize beslediğiniz aşkla gözünüz kör olmuş olabilir ve siz onun kişiliğindeki kusurları göremiyor olabilirsiniz.”
BİRÇOK İLİŞKİNİN EV İŞLERİ YÜZÜNDEN BİTTİĞİNİ HATIRLAYIN
“Evlilikte oluşan krizlerde ev işlerinin gücünü sakın küçümsemeyin.
Sandalyenin arkasına atılan kirli bir tişört ya da boşaltılmamış bir bulaşık makinesi bir savaşın başlangıcı olabilir.
Yuva kurmadan önce mutlaka iş bölümünü yapın ve hangi konularda hassas olduğunuzu konuşun.
Çünkü genelde huylu huyundan vazgeçmiyor.”
FLÖRT ETMEYİ ASLA BIRAKMAYIN
“Eşinizle flört edin, randevuya çıkın.
Boşanırken harcayacağınız paranın düzenli bir bakıcı ve randevu için harcadığınızdan daha fazla olduğunu unutmayın.
Bir de yaşayacağınız manevi yıkım var tabii.
En az haftada bir kez birbirinize baş başa geçireceğiniz bir zaman dilimi ayırın.”
[quads id=1]
İLİŞKİYE NELER KATTIĞINIZ KONUSUNDA DÜRÜST OLUN
“İlişkinize kattıklarınızla ilgili kendinize dürüst olun.
Pek çok kişi ilişkisinde kıymetinin bilinmemesiyle ilgili yakınıyor.
Ancak ilişkiye ne kattığınız çok önemli.
Sadece dolu bir banka hesabı, güzel bir cinsel yaşam ya da iyi bir görünüm mü sağlıyorsunuz?
Eğer bu sağladıklarınıza gereğinden az ya da çok anlam yüklüyorsanız ilişkinizde sorunlar baş gösterecek demektir.”
İLİŞKİNİZ HER ŞEYİN ÖNÜNDE OLSUN, ANCAK KENDİNİZE ZAMAN DA AYIRIN
“Bir boşanma avukatı olmanın yanı sıra boşanmış, ardından büyük bir mutlulukla tekrar evlenmiş biri olarak şunu söylemeliyim ki, yapmanız gereken tek şey evlenmeye mutlu bir şekilde karar vermek.
Bu karar şunu içeriyor:
Evliliğiniz bundan sonra her şeyin ve herkesin önünde olacak ve siz kendinize de zaman ayırmayı unutmayacaksınız.
Bu durumda atacağınız her adımın evliliğinize olan etkisini de düşünmeniz gerekecek.”
FİNANSAL KONULARDA BİRBİRİNİZE AÇIK OLUN
“Finansal bir planınız bulunsun.
Pek çok çiftin ayrıntılı bir hesap bilgisi yok ve bunun yanında emeklilik, iş, yaşlanınca kimin kime göz kulak olacağı gibi konuları çok az konuşuyorlar.
Boşanmaların en temel nedeni çiftlerin yaşadığı maddi sıkıntılar.
Müşterilerim bana eğer boşanırken maddi konular hakkında konuştukları kadar evliyken konuşsalardı, boşanmıyor olacaklarını söylediler.”
[quads id=1]
İLİŞKİNİZİN GELECEĞİNE DAİR KONUŞUN VE KARARLAR ALIN
“İlişkinizin başında ortak maddi konular hakkında iletişim kurun.
Asıl sorun çiftlerin geleceklerini etkileyecek olan konular hakkında masaya oturup konuşmuyor olması: Gerçekten çocuk sahibi olmak istiyor muyuz?
Eğer istiyorsak birimiz çocuk bakımını önceliği haline mi getirecek?
Yoksa ikimizin de eğitimimiz ya da kariyerimizden çocuk için ödün vermemiz gerekecek mi?
Ne zaman ve kaç çocuğumuz olsun istiyoruz?
Ebeveynlik konusunda hangi tarzı benimsemeliyiz?
Evin geçimini birimiz mi sağlayacak, ikimiz mi?
Paramızı harcamaya mı saklamaya mı yöneleceğiz? Maddi hedeflerimiz neler?
Bunları konuşmayan çiftler 2, 10 ya da 40 yıl sonra yanlış insanla birlikte olduğunu anlayabiliyorlar.”
-E-Psikiyatri.com