Küçükken maddi durumları oldukça kısıtlıymış. Bırakın eve kıyma et almayı, süt bile alamazlarmış.
Bir gün arkadaşıyla oynamak için üst komşuya çıkmış. Çocuğun annesi mutfaktan süt ısıtıp getirmiş. Ama yalnızca kendi kızına…?
Üzerinden geçmiş 20 küsür yıl, arkadaşım gelmiş 30’lu yaşlara, hala “o gün canım ne kadar süt çekmişti, alamadığımız için eve gidip nasıl ağlamıştım, nasıl incinmiştim unutamam” der ?
Çocuklara her süt ısıttığımda hatırlıyorum bu hikayeyi. Boğazıma bi yumru oturuyor, bir bardak da o incitmiş küçük kıza ballı süt yapasım geliyor.
Hani diyoruz ya; çocukları kırmayalım, incitmeyelim, yüreklerini acıtmayalım diye…
İlla dayakla, kötü sözle, bağırmakla olmaz incinmek; bazen ikram edilmemiş bir bardak süt yeter de artar bile…
(Daha önce yazmıştım, çocuklara süt ısıtırken aklıma düştü yine, hepimiz için tekrar yazayım istedim)
Hatice Kübra Tongar