Hatırlıyor musun baba?
Ben daha küçücük bir kız çocuğu iken hep sana “Ben büyüyünce seninle evleneceğim” derdim.
Sen de bana güler: “neden?” diye sorardın.
Çünkü sen benim kahramanımdın.
En güvenerek sığındığım limanımdın.
Biri ile evlenmek evini terk edip gitmekti ya, bana göre!
Ben seni kaybetmekten çok korkardım baba. Annem hep yanındaydı ya! Evlenmek hep beraber olmak zannederdim. Hasta ol istemezdim, baba. Yaşlanmanı istemezdim.
Sen bir kere çok hasta olmuştun ve ağır bir ameliyat geçirmiştin.
Bir gün biri yanımızda “Bu adam kurtulmaz, ölür. Ne olacak bu çocuklar?” demişti.
Ben o gün çok korktum, baba.
Babasız, yetim, boynu bükük kalmaktan çok korktum.
Her gece başımı yastığa koyar, çocuk kalbimle dua ederdim.
“Babamı benden önce yanına alma. Babamı bir şey olacaksa bana olsun”
Sen benim arkamı yasladığım en güçlü dağdın.
Ne zaman yüreğim daralsa, hemen yanına gelirdim.
Başımı bacağına koyar, sessizce saçlarımı okşamanı isterdim.
Ben o başımı koyduğum dizi, saçlarımın arasında gezen ellerini, “kara kızım” demeni kaybetmekten çok korktum baba.
Bana güç veren sarılmanı, gözyaşlarımı her sildiğinde “dert ettiğin şeye bak” demeni, ne yaparsam yapayım bana hep destek vermeni kaybetmekten çok korktum, baba.
Şimdi 2 çocuklu kocaman bir kadınım ya!
Ama senin yanında hala 5 yaşında ki çocuğum baba.
Kızlar babalarını çok severmiş, babalarda kızlarını.
Ben iyi ki senin kızınım baba…
Hayatta olmayan tüm babaları rahmetle anıyorum…